Bu yazımızda; Atom Bombası Nasıl İcat Edildi? Atom Bombasını Kim Buldu? Julius Robert Oppenheimer Kimdir? Atom bombası neden atıldı? gibi sorulara cevap olacaktır. İkinci Dünya Savaşı'nı kanlı bir şekilde sona erdiren atom bomlarını geliştiren, dünyanın siyasi ve askeri gidişatını tamamen değiştiren aynı zamanda Einstein'ın çalışma ortağı olan ünlü fizikçi Oppenheimer'ın hikayesine şöyle bir bakalım.
*****
Julius Robert Oppenheimer
Doğum: 22 Nisan 1904-New York
Ölüm: 18 Şubat 1967-Princeton, New Jersey
*****
EĞİTİM HAYATI
Robert Oppenheimer, 22 Nisan 1904‘te New York ABD’de doğdu. School of Ethnical Culture okulunda ilkokula başladı.
Yüksek öğrenimini Harvard Üniversitesinde gördü. 4 yıllık olan kimya bölümünü üstün bilgi ve becerisiyle 3 yılda tamamladı. Daha sonraları ise İngiltere’deki Cambiridge Üniversitesine geçiş yaptı. 1927’de teorik fizik uzmanı olarak Harvard Üniversitesi'ne döndü. İlk olarak Harvard'da ardından da Millikan'ın yönetimindeki California Institute of Technology'de çalıştı. 1928'de Kaliforniya Üniversitesi'nde fizik dersleri vermeye başladı.
1945 ile 1955 yılları arasında da mütevelli heyeti üyesi olarak Harvard Üniversitesinde çalıştı.
Bu sıralarda II.Dünya Savaşı da çoktan başlamıştı. Tüm dünyada kanlı, hüzünlü ve sıkıntılı yıllar yaşanmaktaydı. 1941 yılından beri Amerika, nükleer bombalar üzerine çalışmaktaydı. Sonunda Robert Oppenheimer da bu araştırmalara dahil edildi ve projenin bilimsel başkanlığına getirildi.
1945’te ABD’nin Los Alamos kentindeki nükleer silah geliştirme laboratuvarının başına geçti.
ATOM BOMBASININ İCADI
1896 de Fransız fizikçi Henry Becquerel’in radyoaktiviteyi keşfetmesiyle geliştirimeye başlanan atom bombası fiziksel olarak ilk defa 1911 yılında denenmiştir. Fakat atom bombasının yıkıcı gücü ancak 1930’lu yılların sonuna doğru anlaşılmıştır. 2 Aralık 1942 de “Metalurji Projesi” kod adlı projeyi İtalyan Enrico Fermiyapmıştır ve resmen atom çağını balşlatmıştır. Ardından atom enerjisinin silahlarda kullanılabileceğini öngören Albert Einstein dönemin Amerika başkanı Roosevelt’e bir mektup yazmış ve Almanya’nın II. Dünya Savaşı başlamadan Atom enerjisini keşfetmeye çok yakın olduğunu ve bunu savaşta yıkıcı bir güç olarak kullanmaya karar verdiğini bildirmiştir. Mektup olayından hemen sonra Almanya’dan daha çabuk davranan ABD, 1945 yılında Los Alamos, Meksika’da Prof. Dr. Oppenheimer kontrolünde atom enerjisinin kullanımını araştırmış ve saf Uranyum ve Plutonyum’dan 50şer kg üretmiştir.
ABD atom enerjisinin insanlar üzerindeki ölümcül ve yok edici etkisini araştırmak için “Manhattan Projesi” adı verilen bir araştırma grubu kurdu. 1945’de ilk meyvesini veren Manhattan projesi ile birlikte Fat Man(Şişman Adam) isimli bomba Meksika’nın Alamagor bölgesinde kontrollü olarak patlatıldı. Yeryüzündeki bu ilk nükleer patlamayla doğa atom bombasının yıkıcı gücüyle karşılaşmış oldu. Esasen, Fat Man Atom bombası denenmeden önce Başkan Harry Truman II. Dünya savaşının sonlarına yaklaşılırken bombanın Japonya üzerinde kullanılması kararını çoktan almıştı. Daha sonraları Almanya ile nükleer yarışa giren ABD aslında Almanya’nın nükleer silah üretmek için yeterli güce sahip olmadığını anladı ancak çalışmalarından vazgeçmedi. Çünkü ilerde kendini bekleyen daha büyük bir rakip vardı: Sovyet Rusya!
7 Mayıs 1945’te Almanya teslim olunca gözler İkinci Dünya Savaşı’nın Pasifik ayağına çevrildi. Temmuz 1945’e gelindiğinde biliminsanları ve hükümet yetkilileri arasında, Japonya’yakarşı atom bombası kullanılıp savaşın bitirilmesi çağrısı yapan bir dilekçe dolaşmaya başladı.
Los Alamos’ta çalıştığı günlerden birinde, Oppenheimer önüne gelen bu dilekçeyi imzalamayı reddetti. Takvimler 17 Temmuz 1945’i gösterirken; bir gün önce ilk atom bombası denemesi yapılırken patlamayı siperden izleyen Oppenheimer, okuduğu Hindu metinlerinde geçen “Ben ölüm oldum” cümlesini hatırlamıştı.
HİROŞİMA VE NAGAZAKİ'YE ATOM BOMBASI
Nagazaki’yeatılan Fat Manadlı atom bombası 80.000 kişinin, 6 Ağustos 1945’de Hiroşima’yaatılan Little Boyadlı Atom Bombası ise 140.000 kişinin aynı anda ölmesine neden oldu.
İlk patlama anındaki ışık hüzmesi ve şok dalgası ile etraftaki bütün cisimleri paramparça eden bu güç aynı zamanda radyoaktif serpinti yaparak bölgenin belirli bir süre bitki ve insan yaşamına uygunsuz bir yer olarak kalmasına neden oldu.
İkinci Dünya Savaşı’nınardından kurulan ve CIA tarafından komünizmle mücadele için finanse edilen Kültürel Özgürlük Kongresi’nin düzenlediği konferansların konuşmacılarından biri de Oppenheimer’dı. Orada, yaptıklarının kaygı verici olduğunu kabullenmekle birlikte ilk gençlik yıllarındaki başarısızlıklarını, bilimsel ilerlemeyle aşma zorunluluğundan ve ne kadar korkunç da olsa dönemin hakikatine uygun hareket etmesi gerektiğinden bahsetmişti. Atom saldırısından sonra Japon halkının durumunu görerek vicdan azabı çeken Oppenheimer, aslında saldırıdan önce bunu uygun görmediğini ve insanlık için büyük tehlikeler doğuracağını belirtmişti. Bunu ABD başkanına iletmesinin ardından Oppenheimer’a projeyi tehlikeye sokma potansiyeli olarak göründüğü için sıkı takip ve baskılar yapıldı.
OPPENHEİMER'IN ÖLÜMÜ
Sovyet Rusya’nın Uranyum-235 ve Plütonyum elementlerini ayrıştırmayı öğrendiklerini açıklamalarının ardından casusluk şüphelisi olan Oppenheimer, yakalandığı gırtlak kanserine yenik düşerek 18 Şubat 1967 tarihinde, 63 yaşındayken hayata veda etti.
Nükleer çalışmalar enerji üretimine destek olmasının yanı sıra günümüzde hala atom bombası gibi insanlığı canice katletmek amaçlı silahların varlığına katkı sağlamakta. Öyle ki zaten teslim olmuş bir Japonya’ya atılan atom bombaları ve sonrasında yaşanan dram bunu en iyi şekilde açıklayan olayların başındadır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında başlayan nükleer silahlanma yarışına giren devletler arasına ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin, Hindistan, Pakistan, İsrail ve Kuzey Kore de katılmıştır.
atom bombası
atom bombası nasıl icat edildi
atom bombasını kim buldu
Robert Oppenheimer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum KURALLARI: Hakaret içerici ve kanuni olarak suç teşkil edecek paylaşımlarda bulunmak yasaktır. Sorumluluk tamamen siz ziyaretçilere aittir.