Dünya Bankası, koronavirüs salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının etkileri nedeniyle bu yıla ilişkin küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 4,1'den yüzde 2,9'a indirdi.
Dünya Bankası, Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu'nun Haziran 2022 sayısını yayımladı.
Raporda, iki yıldan uzun süren salgının ardından Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının etkilerinin küresel ekonomik faaliyetteki yavaşlamayı hızlandıracağı kaydedildi.
Raporda, Ukrayna'daki savaşın emtia fiyatlarını, arz kesintilerini, gıda güvensizliğini, yoksulluğu ve enflasyonu artırdığı, daha sıkı finansal koşullara katkıda bulunduğu, finansal kırılganlık ile politika belirsizliğini yükselttiği aktarıldı.
Ekonomik görünümün artan jeopolitik gerilimler, stagflasyonist ters rüzgarlar, finansal istikrarsızlık, devam eden arz sıkıntıları ve kötüleşen gıda güvensizliği dahil olmak üzere çeşitli aşağı yönlü risklerle karşı karşıya olduğu belirtilen raporda, bu risklerin güçlü bir politika yanıtının önemini vurguladığı kaydedildi.
"Stagflasyon riski arttı"
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının Kovid-19 salgınının küresel ekonomiye verdiği zararı artırarak uzun süreli bir zayıf büyüme ve yüksek enflasyon dönemine dönüşebilecek küresel ekonomideki yavaşlamayı artırdığı aktarılan raporda, bunun hem orta hem de düşük gelirli ekonomiler için potansiyel olarak zararlı sonuçları olan stagflasyon riskini yükselttiği bildirildi.
Raporda, küresel ekonominin 2022'de yüzde 2,9, 2023 ve 2024'te yüzde 3'er büyümesinin beklendiği belirtildi. Dünya Bankası, Ocak 2022'de yayımladığı raporda, küresel ekonominin 2022'de yüzde 4,1 ve 2023'te yüzde 3,2 büyüyeceğini öngörmüştü.
Gelişmiş ekonomilerin bu yıla ilişkin büyüme beklentisinin yüzde 3,8'den yüzde 2,6'ya düşürüldüğü bildirilen raporda, bu ekonomilerin gelecek yıla ilişkin büyüme tahmininin yüzde 2,3'den yüzde 2,2'ye çekildiği, 2024 yılı büyüme tahmininin ise yüzde 1,9 olarak belirlendiği aktarıldı.
Raporda, yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerin bu yıla ilişkin büyüme beklentisi yüzde 4,6'dan yüzde 3,4'e, 2023 yılı tahmini de yüzde 4,4'ten yüzde 4,2'ye indirildi. Söz konusu ülkelerin 2024 yılı büyüme tahmini ise yüzde 4,4 olarak belirlendi.
Stagflasyon Nedir?
Stagflasyon yüksek işsizlik, durgun ekonomik büyüme ve yüksek enflasyonun bir kombinasyonudur. Ekonomide stagflasyon olayı doğal olmayan bir durumdur, çünkü enflasyonun zayıf bir ekonomide gerçekleşmesi beklenmemektedir. Normal piyasa şartlarında yavaş büyüme enflasyonu önler ancak sonuçta tüketici talebi fiyatların yükselmesini engelleyecek kadar düşmektedir. Stagflasyon ancak iktidar politikalarının normal piyasa şartlarını bozması durumunda ortaya çıkabilmektedir. Stagflasyona alternatif olarak Gayri Safi Yurt İçi Hasıladaki (GSYİH) düşüşle birlikte bir enflasyon dönemi olarak da görülebilir.
Stagflasyonun Tarihi
Stagflasyon terimi ilk olarak 1960'lı yıllarda Avam Kamarası'nda konuşurken politikacı Lain Macleod tarafından İngiltere'de (Birleşik Krallık) ekonomik stres döneminde kullanıldı. O tarihlerde bir yandan resesyon (durgunluk) ve diğer yandan da enflasyondan söz eden Macleod buna "durgunluk durumu" diyordu. Ancak daha sonra yeniden ABD'nin petrol krizini takip eden 1970'lerde durgunluk dönemini tanımlamak için kullanıldı ve ABD'nin 5'te 3'ü GSYİH negatif büyüme gösteren bir resesyon yaşadı. Enflasyon 1973'te iki katına çıktı ve 1974'te ise çift haneli rakamlara ulaştı. Mayıs 1975'e kadar işsizlik %9 arttı.
1970'lerde Stagflasyon
Ekonomi tarihini incelediğimiz zaman en fazla stagflasyon 1973 -1975 resesyonlarında ortaya çıktığını görüyoruz. Resesyondan iki ay sonra, Mayıs 1975'te işsizlik %9'a yükseldi. Enflasyon 1973 yılında üçe katlanarak %3,4'ten %8,7'ye yükseldi. Şubat 1974'ten Nisan 1975'e kadar %10 ile %12 arasında kaldı.
Böyle bir durum nasıl ortaya çıktı? Ekonomistlere göre 1973 petrol ambargosu bu duruma en büyük nedendir. O yıllarda OPEC ABD'ye petrol ihracatını kesti, böylece fiyatlar normalden 4 katına çıkarak petrol enflasyonunu tetikledi. Ancak bu durum tek başına stagflasyon oluşturmadı ancak asıl stagflasyonun sebebi ABD hükümetinin yarattığı para ve maliye politikasının bir kombinasyonu olarak gösterilmektedir.
Stagflasyonun Nedenleri
Ülkelerin merkez bankaları ve hükümetler para sınırlamasını ve aynı anda para arzını genişletmek için stagflasyon oluşturabilir. Burada en yaygın yapılan durum hükümetlerin para basmasıdır. Ayrıca merkez bankaların para politikaları kredi miktarını arttırdığında da ortaya çıkabilmektedir. Yani hükümetlerin ve merkez bankalarının bu politikaları para arzını arttırarak enflasyonu arttırıyor. Aynı zamanda, hükümetlerin diğer ekonomik politikaları büyümeyi yavaşlatır. Hükümetler vergileri çok fazla arttırırsa da stagflasyon oluşabilir. Merkez bankaları faiz oranlarını yükselttikleri zamanda stagflasyon ortaya çıkabilmektedir. Bu her iki durumda şirketlerin üretim yapabilme kapasitelerini düşürmektedir. Birbirleriyle çatışan daraltıcı ve genişleyici para politikaları ortaya çıktığında enflasyonu oluştururken büyümeyi yavaşlatabilir. İşte böyle durumda ekonomiler stagflasyona sebep olur. Staglasyonun bir sonraki aşaması ise hiperenflasyon (süperenflasyon)'dur.
Özet:
Tarihte en büyük stagflasyon 1973-1975 yıllarında olmuştur.
Stagflasyon ilk olarak 1970'lerde ortaya çıkmıştır. Bu durumdan dolayı pek çok gelişmiş ülke ekonomisinin petrol şoku nedeniyle hızlı enflasyon ve yüksek işsizlik yaşadığı görülmüştür.
Stagflasyon, enflasyonda ve ekonomik üretimin durgunluğunda eş zamanlı bir artış yaşayan bir ekonomiyi ifade eder
1970'lerden günümüze, negatif ve yavaş ekonomik büyüme dönemlerinde artan fiyat seviyeleri, istisnai bir durumdan ziyade bir norm haline gelmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum KURALLARI: Hakaret içerici ve kanuni olarak suç teşkil edecek paylaşımlarda bulunmak yasaktır. Sorumluluk tamamen siz ziyaretçilere aittir.