Lut ve İbrahim, Naram-sin’in (Nemrut) zulmünden kaçarak kaderlerine sığınmış iki yakın akraba, iki yakın arkadaş ve iki can yoldaşıydı. Birlikte iman etmiş, birlikte yemin etmiş ve birlikte hicret etmişlerdi. Artık hanif imanları gibi yolları da ortaktı. Naram-sin’in şerrinden önlerine açılan yol’un iki işareti vardı. İsra’ya çıktılar birlikte ve geceler boyunca bu işaretleri takip ettiler. Sonunda iki sığınak çıktı karşılarına; İbrahim’in Filistin’e, Lut’un ise Ürdün’e doğru açıldı yolu. Aynı yemin üzerine farklı diyarlarda yaşadılar. İbrahim Kenan diyarında ateşleri gül bahçesi eyledi kendine. Lut ise, günah şehirleri Sodom ve Gomora’nın bulunduğu Siddim Vadisi’ne yerleşti, bereketli ve sulak bir araziydi burası.
Lut Allah’ın elçisiydi ve ilahi mesajları söz’ün asıl muhataplarına ulaştırmak için önce Sodom, sonra da Gomora’ya gitti. Bu iki şehirde hanifliği ve hak sözü ılık bir rüzgâr gibi söyledi insanlara ama şehvet, sapkınlık ve azgınlıktan sarhoş olmuş kavmine sözü geçmedi. Yüksek bir tepeye çıkıp haykırdı; ey kavmim size büyük bir azap var, helak olacaksınız! Şüphesiz insanlık hüsrandaydı. Kalu bela ve can-ı feda. Uyarıları, alay ve tepkiyle karşılandı. Konuşması, tebliğ etmesi ve bu iki günah şehrine girmesi yasaklandı. Kendisinden önce gelen elçiler gibi onun da kanını helal eyleyeceklerini söylediler "lüt ve ibrahim devrinde, filistin diyarının türlü ahlak bozukluklarıyla tanrı'nın gazabına uğramış iki büyük şehirdir.."
Kur'an'da Yüce Allah'ın Lut kavmi üzerine göklerden ateş yağdırdığını, o şehirleri ve orada yaşayanların hepsini yok ettiğini yazar. O şehirler neresi idi?
Araf Suresi'nde Allah'ın Lut kavmi üzerine göklerden ateş yağdırdığını, o şehirleri ve orada yaşayanların hepsini yok ettiğini yazar. O şehirler Sodom ve Gomorra şehirleridir. Peki bu şehirler Allah'ın gazabına neden uğramışlardır?
Lut, kavmine dedi ki:
" Alemlerde, sizden önce hiç kimsenin yapmadığı 'fahşayı' (hayasızlığı) mı yapıyorsunuz? Gerçekten siz, kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz, 'müsrif'(haddi aşan) bir kavimsiniz."
Lut Kavmi'nin cevabı:
"Bunları, yurdunuzdan sürüp çıkarın, muhakkak bunlar, çokça temizlenen insanlardır." demekten başkası olmadı.
Bunun üzerine Biz, karısı dışında, (Lut'u) ve ailesini kurtardık; (karısı) ise, helake uğrayanlardan oldu. Ve onların üzerine, bir (azap) sağanağı yağdırdık. Bak! Mücrimlerin(suçluların) akıbeti nasılmış?
[ARAF(7)/80-84]
Kur’an’a göre ahlaksızlık içindeki bu şehirler yerle bir edilmiş, yerin altına gömülmüştür.
Bu günahkar kentlerin İsrail'de, Lut Gölü'nün güneydoğusundaki el-Lisan Yarımadasının güneyinde sığ suların altında kaldıkları tahmin edilmektedir. Kuran'da anlatılan olayın başlıca karakterleri Hz. İbrahim ile yeğeni Lût'tur.
Lut Peygamber, İbrahim Peygamberle aynı dönemde yaşadı. Hz. Lut, Hz. İbrahim'e komşu kavimlerden birine elçi olarak gönderilmişti. Bu kavim, Kuran'da belirtildiğine göre o güne kadar dünya üzerinde görülmemiş bir sapıklığı, eşcinselliği uyguluyordu.
Bu günahkar kentlerin İsrail'de, Lut Gölü'nün güneydoğusundaki el-Lisan Yarımadasının güneyinde sığ suların altında kaldıkları tahmin edilmektedir. Kuran'da anlatılan olayın başlıca karakterleri Hz. İbrahim ile yeğeni Lût'tur.
Hz. Lut, onlara bu sapıklıktan vazgeçmelerini söyledi.
Yüce Allah (c.c) bu kesin kararını bildirmek ve kendisine inanmış birkaç yakını ile birlikte, son günlerini yaşayan günahkar şehirden ayrılmasını söylemek üzere Hz. Lût'a günün birinde üç tane melek gönderir. Melekler; genç ve yakışıklı erkek kılığına girerek yeryüzüne inmişlerdi.
Şehvet sapıkları şehre üç tane genç ve yakışıklı delikanlının geldiğini duyunca bir anda yollara dökülerek gelenleri görmek istediler. Ahlaksız Sodomlular'ın melekleri taciz edeceklerinden korkan Lût, kalabalığa onlar yerine "kızlarımı (kavimin kızlarını alın" der.
Fakat kendinden geçmiş kalabalık hiçbir söz dinlememekte ve hiçbir teklife yanaşmamaktadır. Evin kapılarını arka arkaya zorluyor ve içerdeki gençleri istiyorlardı.
Çaresiz kalan Lut’a melekler gerçeği açıklar:
"Allah'ın emri artık kesindir. Yıllardan beri söz dinletemediğin bu beyinsiz halkın artık sonu gelmiştir. Birkaç saat sonra topuna gökten ateş ve ölüm yağacak ve şehirleri ile birlikte yokluğa kavuşacaklardır. Onların başlarına gelmek üzere olan bu felaket, ısrarla Allah'ın emirlerine karşı gelenlere ve Peygamberler'in verdiği öğütlerine arka dönen sapıklara bütün devirler boyunca ibret dersi olacaktır. Allah'ın sana emri böyledir:
Gece olunca sana inananları ve yakınlarını alacak ve ölüm kokan şu lanetlik şehirden habersizce uzaklaşacak ve şu sapık halkı lanetlik akibetleri ile baş başa bırakacaksın. Sana bunları söyleme geldik."
Sabahın ilk ışıkları ile birlikte lanetlik şehirlere ve sapık halkına gökyüzünden görülmemiş bir Allah gazabı boşalmaya başlamıştı. Ahlaksız soysuzlar neye uğradıklarını anlayamadılar
Yanlarında Lût'un karısı yoktur. Çünkü o da Tanrı'nın emirlerine karşı gelip, günahkarlara arasına girenlerdendir...
Bir kaç saniyelik afet ve ölüm saçan bir yağmur sonunda, halkın tamamı ile birlikte bütün şehirlerini ilerdeki insanlığın gözleri önüne bir ibret dersinin örneği olmak üzere harabeye çevirmiş ve yerle bir etmişti.
Bilim adamları yıllarca bu hikayenin gerçek olup olmadığını araştırdılar. Tekvin'de işledikleri günahlardan ötürü gökyüzünden yağan kükürt ve ateşle yok edildiği anlatılan bu iki kentin, İsrail'deki Şeria Irmağından Doğu Afrika'da Zambezi Irmağına uzanan Büyük Rift Vadisinde MÖ y. 1900'de meydana gelen bir depremle yok olduğu sanılır.
National Geographic dergisinin Aralık 1957 sayısında bu konuyla ilgili olarak şu ifadeler yer almaktadır:
"Sodom Tepesi, Ölü Deniz'e doğru yükselir. Hiç kimse şimdiye dek yok olan şehirler Sodom ve Gomorrah'ı bulamadı, fakat bilim adamlarına göre bu şehirler kayalıkların karşısındaki Siddim Vadisi'nde duruyorlar. Büyük ihtimalle Ölü Deniz'in taşkın suları ve depremin altında kaldılar.
Lut kavminin uğradığı felaketin teknik yönü, jeologların araştırmalarından anlaşılmaktadır. Buna göre, Lut kavmini yok eden deprem, oldukça uzun bir yerkabuğu çatlağı (fay hattı)nın sonucunda oluşmuştur: Şeria Nehri'nin yatağını oluşturan 190 kilometrelik mesafe boyunca Şeria Nehri toplam 180 metrelik bir düşüş yapar. Bu durum ve Lut Gölü'nün deniz seviyesinden 400 metre alçak olması, burada bir zamanlar büyük bir jeolojik olayın meydana geldiğini gösteren önemli delillerdendir.
6.6.2022 (6), İlluminati günü.
YanıtlaSilHer barkodda sarkan 3 çift çizgi, 666'yı simgeler. Dolayısıyla, kıtlık getirmek de ellerinde, ekonomik kriz oluşturmak da.
Bahanelerini farklı gösterirler. İzlerini fazla belli etmezler. Çoğunluğu ikna etmeyi yeterli görürler.
a la recherche du temps perdu serisinin dördüncü kitabı. proust izini sürdüğü geçmişinin zaman zaman sıkıcı olmakla birlikte belki de en hüzünlü sahnelerini de içeren kitabını yazmış. başlangıçta kitabın adıyla müsemma eşcinsel eğilimlerle alakalı psikolojik, sosyolojik tasvirlere girişiyor. durumu çoğunlukla sapıklık ya da hastalık olarak görüyor. yaşadığı tiksintiyi uzun süre üstünden atamıyor. kahramanımızın ayakkabılarının bağcıklarına eğilişinin, anneannesinin (roza hakmen büyükanne demiş, insan babaannesi zannediyor başta) ölümünün ruhuna gömdüğü yaralarının ortaya çıkışına neden olduğu bölüme kadar sabredebilenler, bana göre kitabın en lezzetli kısmına ulaşabilir. çoğumuzun vicdanlarında bir karşılığı bulunan ama yine de enteresan duygulardan bahsediyor. salon hayatının, sosyete ritüellerinin ya da dönemin siyasi ikliminin avrupa insanının dimağına nasıl da sirayet edip başkalaştırdığını, sahteleştirdiğini görüyoruz. yalnızca bazı insanlara yaranmak için, birilerine zeki görünmek için, birileri için yaşamanın, aslında kendisi için yaşamayan insanın nasıl bir cehennemle çevrili olduğunu izlemek, etrafımızda bolca örneği olsa da yine de ilginç bir deneyim.
YanıtlaSil666 ve onun anlamını duymayan kaldı mı? İncil’de “Canavara ait sayı” olarak tanımlanan bu sayının hikayesi bildiklerimizden biraz daha farklı aslında.
YanıtlaSilSimetrik bir sayının göz alıcılığı haricinde 666’nın vadettiği mükemmel matematiksel değerler mevcut değil.
Simetrik bir sayının göz alıcılığı haricinde 666’nın vadettiği mükemmel matematiksel değerler mevcut değil.
Bu kısmı atlarsak, elimizde tarihin tozlu sayfaları kalıyor.
Bu kısmı atlarsak, elimizde tarihin tozlu sayfaları kalıyor.
İncil’in Vahiy bölümünde tasvir edilen ve 666 sayısıyla ilişkilendirilen Canavar ve onun sebep olacağı vahiy olunan ateşli kıyametin aslında bambaşka bir şey olduğununu söylemek mümkün.
Şöyle etraflıca ifade edelim...
Şöyle etraflıca ifade edelim...
Eğer İncil’in Vahiy bölümünü barındıran Yeni Ahit’in kaleme alındığı dönemde yaşasaydınız ve birazcık mürekkep yalamış biri olsaydınız, bunun basit bir şifre olduğunu anlardınız.
Metin orijin olarak Yunanca yazıldı. Yani içindeki bütün rakamlar, İbranice’de de olduğu gibi kelimelerle ifade ediliyordu.
Metin orijin olarak Yunanca yazıldı. Yani içindeki bütün rakamlar, İbranice’de de olduğu gibi kelimelerle ifade ediliyordu.
1, 2, 3 için Alfa, Beta, Gamma kullanımı gibi. Yunanca ve İbranice’de sayıların değeri arttıkça, onları tanımlayan kombinasyonlar değişir. Bu bilgi de şimdilik aklımızda dursun.
İncil’e geri dönelim ve Vahiy kısmına bir daha göz atalım. 18. ayette direkt olarak yer alan ifade şöyle:
İncil’e geri dönelim ve Vahiy kısmına bir daha göz atalım. 18. ayette direkt olarak yer alan ifade şöyle:
“Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı 666’dır.”
Buradaki “hesaplasın” kısmı önemli. Neyi hesaplıyoruz? Bunun sıradan bir cümle, 666’nın da sıradan sıfat olmadığı belli.
Buradaki “hesaplasın” kısmı önemli. Neyi hesaplıyoruz? Bunun sıradan bir cümle, 666’nın da sıradan sıfat olmadığı belli.
Öncelikle bu noktada Ömer Çelakıl’laşmayacağımın garantisini vereyim. Zira İncil’in meramı basit “666’yı hesapla ve Canavar’ın kim olduğunu bul”
İncil döneminde ceberrut Roma İmparatorluğunun hüküm sürdüğünü hatırlatalım.
İncil döneminde ceberrut Roma İmparatorluğunun hüküm sürdüğünü hatırlatalım.
O dönemde imparatorluğun hükümdarının da Nero Caesar (İmparator Neron, Roma’yı yakan) olduğunu söyleyelim.
Orijinal metne bakıldığında ayetteki 666 sayısının İbranice yazıldığını görüyoruz.
Orijinal metne bakıldığında ayetteki 666 sayısının İbranice yazıldığını görüyoruz.
Yunanca metinde önem arz eden bir sayının İbranice olarak yazılması değişik ve önemli bir olay. Biraz daha kafamızı gömüyoruz.
O da ne? 666 sayısını İbranice telaffuzu “Neron Kesar” çıkıyor. Yani Nero Caesar’ın İbranice’si.
O da ne? 666 sayısını İbranice telaffuzu “Neron Kesar” çıkıyor. Yani Nero Caesar’ın İbranice’si.
Olayın sağlamasını yapmak da zor olmuyor. Erken İncil metinlerinde bu sayı 616 olarak belirtilmişti. 616’nın da telaffuzunun yine aynı şekilde Neron Kesar olduğunu söyleyelim.
Sonuç: Bütün insanlık tarihini ilgilendiren kutsal kitabın işaret ettiği kıyametin sorumlusu olarak Nero Ceasar’ı zikretmek kimsenin işine gelmemiş olmalı.
Sonuç: Bütün insanlık tarihini ilgilendiren kutsal kitabın işaret ettiği kıyametin sorumlusu olarak Nero Ceasar’ı zikretmek kimsenin işine gelmemiş olmalı.
Canavar’a atfedilen karmaşık anlamlardan ziyade, işin doğrusu oldukça basit kaçmış durumda.
HRİSTİYAN dünyasının “şeytan” anlayışını az-çok biliyorsanız ve “OMEN” filmini de seyretti iseniz, “666”nın ne mânâya geldiğinden haberdarsınızdır...
YanıtlaSilBilmeyenler, yahut filmi seyretmemiş olanlar için kısaca söyleyeyim: Eski kültürlerde, her harfin bir sayı değeri, kelimelerin de kendilerini meydana getiren harflerin değerlerinin toplamı olan sayı karşılıkları vardır. Benzer bir hesap sistemi bizde de mevcuttur ve ismine “Ebced” denir. Bu sistemlerde kelimelerin karşılığı olan sayıların yorumlanmasıyla bazı bilinmezlere ulaşılabileceğine inanılır ve sayıların hangi kelimeleri yahut isimleri kasdettiğini belirleyebilmek için çaba sarfedilir.
16. asır İtalyan ressam Jacopo Ligozzi’nin çizimi: “Müftü” yani şeyhülislâm, şeytanın hocalığını yapıyor
NELER NELER UYDURDULAR
İncil’de, şeytanın sayı karşılığı olarak “666” rakamı geçer...
Mâlum sayı, İncil’in korku filmini andıran “Yuhanna’nın Vahyi” isimli kısmında verilir. Hazreti İsa’nın 12 havarisinden ve dört İncil’den de birinin yazarı olan Aziz Yuhanna, yahut Batı’daki ismiyle “Saint John”, bu fasılda Hazreti İsa tarafından kendisine gösterilen kıyamet alâmetlerini renkli bir üslûpla anlatmakta, şeytanın ne şekilde görüneceğini, insanlığı birbirine nasıl düşüreceğini yazmakta ve “rakam karşılığının”, “666” olduğunu söylemektedir.
Ortaya zamanla Aziz Yuhanna’nın yazdıklarına dayanan çok sayıda kıyamet teorisi atılmış, 666 sayısı birbirinden değişik şekillerde yorumlanmış, bu sayı etrafında bir hayli komplo teorisi kurulmuş, konu hakkında filmler de çekilmiş ve “666” Hristiyan dünyasının hem en esrarlı, hem de en korkulan kavramlarından biri haline gelmiştir.
İşte, “666” kavramı hakkında yapılan yorumlardan bazıları:
- İnternetin en bilinen kavramı olan “world wide web” ifadesinin kısaltması “www”de bulunan “w” harfi, İbrani alfabesindeki “vav” harfidir ve bu harfin sayı karşılığı altıdır. Dolayısı ile, üç adet “altı”dan meydana gelen internet adresi, doğrudan doğruya şeytanın adresidir.
- Avrupa Parlamentosu’nun Genel Kurul salonundaki parlamenterlere ait koltukların herbirinin bir numarası vardır ama 666 numaralı koltuk kimseye tahsis edilmemiştir.
- Avrupa Birliği’nin bayrağında daire şeklinde sıralanan 12 adet yıldız Hazreti İsa’nın havarilerini temsil etmesinin yanısıra, ilhamını yine Yuhanna’nın Vahyi’nin 12. bâbının Hazreti Meryem’den sözeden “...Ve gökte büyük bir alâmet, güneşle giyinmiş ve ayakları altında ay ve başı üzerinde on iki yıldızdan tacı olan bir kadın göründü” şeklindeki ilk âyetinden almıştır.
- Amerikan Hazine Bakanlığı’nın armasının en altında 666 sayısı yazılıdır ve bu sembolün armaya konmasının sebebi, esrarını hâlâ muhafaza etmektedir.
- Bilgisayar sistemlerinde ürün tasnifi ve fiyatları belirleme maksadıyla kullanılan barkod sisteminde sayıları gösteren çizgi gruplarının başında, ortasında ve sonunda yeralan çizgilerin herbiri altı sayısının işaretidir ve bütün barkodlarda 666, yani “şeytan” yazılıdır.
- Klasik ruletteki sayıların toplamı 666’dır, dolayısıyla rulet şeytan oyunudur.
İşte, Hristiyan dünyasında asırlardan buyana mevcut olan “666” çılgınlığının örnekleri ve Papa’nın “Adı ve soyadı var” dediği şeytan hakkındaki kilise efsanelerinden bazıları...
Lanetli kavimlerin içinde en popüler olanı Sodom kavmidir. Bu popülaritenin nedeni hikayenin hem Kuran, hem de Tevrat’ta anlatıldığına bağlanır. Bu öykünün insanoğlunun bunca ilgisini çekmiş olmasının nedeni; kavmin adında gizlidir. Çünkü bu ulus sodomi yani erkekler arası anal seks eylemine adını vermiş olan millettir. Tevrat’ta en kapsamlı biçimde Tekvin 13:13, 18:20-33 ve 19:1-28’de anlatılan hikaye Kuran’da çeşitli surelere bölünmüş durumda olsa da içerik büyük ölçüde aynıdır.
YanıtlaSilGerçekte Sodom’un öyküsü de diğer yok olan kavimlere benzemektedir. Ortada yine günahkar bir ulus vardır, doğru yola gelmeleri için aralarına bir peygamber yollanır, oysa kavim öğüt dinlemez ve sonunda cezalandırılır. Öykü benzer görünse de tüm diğer lanetlenen kavimler olaylarında olduğu gibi hikayeleri birbirinde farklı kılan küçük detaylardır büyük dersler içeren. Olay Sodom kenti temelinde anlatılır, fakat Sodom olduğu kadar Gomorra kenti de öykünün içindedir. Her iki ulus da aynı suçu işlemişler, bu nedenle her ikisi de aynı cezaya çarptırılmışlardır.
Tek suçları sodomi değildir bu kavmin; çünkü bu kentlerin halkları eşcinsellikte öylesine ileri gitmişlerdir ki, “hidayete ermeleri” için yollanan iki melek ile bile ilişki kurmaya kalkmışlar ve onlara hayli zor anlar yaşatmışlardır. Sodom ve Gomorra kentinin erkekleri zamanla kadınları bir kenara bırakır ve sadece kendi aralarında cinsel ilişki kurmaya başlarlar. Günün birinde bu gidişi durdurmak için Harun’un oğlu ve İbrahim’in yeğeni olan Lut peygamber aralarına yollanır. Müslümanlığın İbrani peygamberi olarak kabul ettiği Lut, İbrahim ile Mısır’a gider, orada bir süre kalır, dönüşünde ise Mısır’a yerleşir. Oysa yeni mekanında ona huzur yoktur, çünkü gördüklerinden dehşete kapılmıştır peygamber; (Ankebut 29) “Erkeklere yaklaşıyor, yol kesiyor ve toplantılarda fena şeyler yapıyorlar” Tevrat, Tekvin 18:20-21) “Ve Rab dedi. Sodom ve Gomorra’nın feryadı büyük ve onların günahı çok ağır olduğu için şimdi ineceğim ve bana gelen feryadına göre tamamen yaptılar mı göreceğim, ve yapmadılarsa bileceğim.” Gidişin kötü olduğunu gören Lut ortaya çıkar ve kavmi Tanrı’ya karşı gelmekten sakınmaları için uyarmaya çalışır, kendinin peygamber olduğunu, kendisine itaat etmeleri gerektiğini, bunun karşılığında ise hiçbir şey istemediğini söyler(Şuara 160-164) .
Kavmin suçu büyüktür. Lut üzüntü içinde günahlarının korkunçluğunu anlatmaya çalışır. Yaptıkları iş Tanrı katında affedilmeyecek bir davranıştır. Elinden gelen çabayı gösterse de sonuç alamaz: Şuara 165-166 “Siz Rabbinizin sizin için yarattığı eşleri bırakıp da, insanların içinde erkeklere mi gidiyorsunuz? Gerçekten siz azgın bir milletsiniz”. Neml 54-55 “Göz göre göre hala o kötülüğü mü yapacaksınız? Kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere mi temas edeceksiniz? Evet siz cahil bir milletsiniz”. Ankebut 28 “Siz gerçekten alemlerde hiç kimsenin daha önce yapmadığı hayasızlığı yapıyorsunuz” dese de sözleri kavim üzerinde inandırıcı olmaz. Bunun ötesinde milletin ileri gelenleri: Ankebut 29 “Eğer doğru söyleyenlerden isen bize Allah’ın azabını getir” diye meydan okumaktadırlar. Lut’a tehditlerini sürdürürlerse onu şehirlerinde atacaklarını da eklemektedirler (Neml 56/Şuara 167). Çıkar yol kalmadığını gören Lut ise Tanrı’ya dua ederek kendisini ve ailesini azaptan kurtarmasını ister(Şuara 169). Tanrı Lut’un dualarını kabul eder ve İbrahim’e bir çocuğunun olacağını müjdelemek için inen iki meleği Lut’a yollar. Bu melekler onu uyarmak için görevlendirilmişlerdir; çünkü Sodom ve Gomorra için kurtuluş yolu kalmamış, kent yok edilmeye mahkum edilmiştir.
SilAnkebut 29:31-32 (273) “Elçilerimiz İbrahim’e müjde ile geldikleri vakit –Biz bu şehrin halkını yok edeceğiz, çünkü oranın halkı zalim kimselerdir- dediler. İbrahim –ama onların içinde Lut da var- dedi. Elçiler –Biz orada kimin bulunduğunu çok iyi biliriz. Onu da ailesini de muhakkak kurtaracağız. Yalnızca geride kalacaklardan olan karısı müstesnadır- dediler. Bu ayetten anlaşıldığı üzere, nedense Lut’un karısı da günahkar sayılmış ve geride bırakılarak ölüme terk edilmiştir. (Tevrat’ta ise Lut’un karısının kentleri yok edilişi sırasında meleklerin sözünü dinlemeyip geriye dönüp bakması sonucu “tuz direği” olduğu yazar. Tekvin 19:26) Tahrim 66:10 (418) “Allah kafirlere Nuh’un karısı ile Lut’un karısını misal göstermektedir. İkisi de kullarımızdan iki kulun nikahı altında idiler. Böyle iken onlara karşı hainlik yaptılar. O iki temiz kul (Nuh ve Lut) onları Allah’ın azabından hiçbir surette kurtaramadılar.” İki melek Lut’u şehirden çıkarmak için evine gelirler. Lut onların kim olduğunu sorduğunda “Biz sana onların hakkında şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı) getirdik. Sana gerçek haberlerle geldik. Hiç şüphe yok ki doğru söyleyenlerdeniz” diye cevap verirler.
Lut gece yarısından sonra ailesini yola çıkarmalı, o da arkalarına düşmeli, arkalarına hiç bakmadan emredilen yere doğru yürümelidirler. Çünkü şehir mahvedilecektir. (Hicr 61-66) (Ve adamlar (melekler) Lut’a dediler- Damatlarını ve oğullarını ve kızlarını ve şehirde sana ait olanların hepsini bu yerden çıkar, çünkü biz bu yeri harap edeceğiz. Tekvin-19:12)Oysa bu arada melek oldukları için eşsiz bir güzelliğe sahip iki delikanlı şehrin sodomist erkeklerinin dikkatini çekmiş ve onlar konuşurken evin dışına toplanan halk iki güzel delikanlının kendilerine verilmesi konusunda bağrışmaya başlamışlardır.
Hicr 15 66-71 (170) “Şehrin halkı sevine sevine geldiler. Lut
–bunlar benim misafirimdir- dedi.
-Onlara karşı beni utandırmayın. Allah’tan korkun da beni rezil etmeyin dedi. –Biz senin misafir kabul etmeni menetmedik miydi- dediler.
Lut -Evlenecekseniz işte kızların. Onları alın- dedi.
Hud 11:77-81 (144) “Onlar dediler ki
–And olsun ki, senin de bildiğin gibi bizim senin kızlarında hiç gözümüz yoktur. Sen bizim ne istediğimiz bilirsin. Lut
–keşke size yetecek bir kuvvetim olsa veya sağlam bir yere sığınsam dedi”.
Tekvin 19:4-9 “Fakat onlar yatmazdan önce şehrin adamları, Sodom adamları, her mahalleden gençten ihtiyara kadar bütün halk evi sardılar. Ve Lut’u çağırıp ona dediler –Bu gece senin yanına giren o adamlar nerede, onları bize çıkar ve onları bilelim. Ve Lut onlara kapıya çıktı ve arkasından kapıyı kapadı. Ve dedi –ey kardeşlerim rica ederim kötülük etmeyin. İşte benim ere varmamış iki kızım var, rica ederim onları size çıkarayım ve onlara gözünüzde iyi olana göre yapın. Ve dediler –geri çekil, bu adam garip olarak geldi ve kendisini hakim sayıyor, şimdi sana onlardan ziyade kötülük ederiz”. Erkekler kapıyı iyice zorlamaya başladıklarında Lut bir an her şeyin bittiğini ve sodomistlerin iki yakışıklı meleği ele geçireceklerini düşünür.
SilÇaresizdir, artık hiçbir gücün bu korkunç sonu değiştiremeyeceğini sanmaktadır ki, Tanrı elçilerinin kurtarmak için müdahale eder ve kavmin gözlerini kör ederek meleklerin kaçmasını sağlar(Kamer 37). Tekvin 19:10-11 “Ve adamlar (melekler) ellerini uzatıp Lut’u yanlarına, evin içine getirdiler ve kapıyı kapadılar. Ve evin kapısında olan adamları küçükten büyüğe kadar körlükle vurdular, şöyle ki kapıyı bulmak için yoruldular”. Melekler kurtulduktan sonra ise sıra Lut ve ailesinin kaçmasına gelmiştir. Çabuk olmaları gerekmektedir; çünkü melekler ona kentin sonunun sabahleyin geleceğini ve çok az sürelerinin kaldığını söylemişlerdir.
Hud 11:81 “Melekler –onların başına gelecek olan sabahleyin gelecek. Gün doğması yakın değil mi?- dediler. Hicr 15:65-66 (170) “Hiçbiriniz arkanıza bakmayın. Emrolacak yere doğru yürüyün. Sabaha çıkarlarken onların arkaları muhakkak kesilmiş olacaktır”. Tekvin 19:15 “Ve seher vakti olunca melekler –kalk karını ve buradaki iki kızını al, yoksa şehrin fesadı içinde yok olursun – diyerek Lut’u acele ettirdiler.” 17 “Canın için kaç, arkana bakma ve bütün havzada durma, dağa kaç yoksa telef olursun”.
Hicr 73 “Tanyeri ağarmakta iken korkunç bir ses onları yok ediverdi”. Kamer 34 “Onlara taş yığdıran bir fırtına gönderdik”.
Araf 84 “Geriye kalanların üzerine yağmur gibi taş yağdırdık”. Şuara 172-173 “Sonra geri kalanları mahvettik. Üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki, uyarılanlara yağdırılan yağmur ne kötüdür”. Hicr 74 “Memleketleri alt üst olur, tepelerine balçıktan yapılmış taşlar yağar”.
Yani iki kavim volkan tipi bir felaket ile yok edilir. Tekvin 19:23-25/27-28 “Ve Lut Tsoara (kaçtığı şehir) geldiği zaman güneş yer üzerine doğmuştu. Ve Rab Sodom üzerine ve Gomorra üzerine Rab tarafından göklerden kükürt ve ateş yağdırdı. Ve o şehirleri ve bütün havzayı ve şehirlerde oturanların hepsini ve toprağın nebatını alt üst etti. Ve İbrahim sabahleyin erken kalkıp Rabb’in önünde durduğu yere gitti ve Sodom ve Gomorra’ya doğru ve bütün havza memleketine doğru baktı ve gördü ve işte yerin dumanı ocak dumanı gibi çıkıyordu”.