Miyomlar, içlerinde düz kas ve bağ dokusu içeren iyi huylu (kanser olmayan) kitlelerdir. Miyomların çapı 2-3 mm’den 25-30 cm’ye kadar olacak şekilde değişik büyüklükte olabilirler. Genellikle yuvarlak ve pembemsi renktedirler ve rahim içinde her yerde bulunabilirler. Kadın Hastalıkları ve Doğum & Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Fatih Şendağ, miyomların dönem dönem kadınlarda nasıl bir gelişim gösterdikleri konusunda oldukça faydalı bilgiler sundu.
Miyomlar; tek bir tane olabileceği gibi sayılamayacak kadar çok da olabilirler. Miyomlar rahmin değişik yerlerinde görülebilirler. Rahmin içinde, duvarında, dış yüzeyinde, ağzında veya rahme sapla tutunmuş şekilde karın içinde olabilirler.
İYİ HUYLU TÜMÖR
Miyom, rahimin en sık rastlanan iyi huylu tümörüdür. Doğurganlık çağındaki kadınların % 20–25’inde görülür. 40 yaş ve üzerindeki kadınlarda bu oran % 45 ile 50’lere kadar çıkabilir.
Ergenlik döneminde görülmesi çok ender bir durumdur. Östrojenin miyomların büyümesine yol açtığı düşünülmektedir. Gebelik sırasında daha fazla östrojen salındığından miyomlarda büyüme görülür. Menopoz döneminde hormon replasman tedavisi almayanlarda östrojen düzeyi azalır ve miyomlarda küçülme görülür.
BELİRTİLERİ
Miyomlar genellikle belirti vermezler. Çok büyük olan miyomlar bile bazen belirti vermeyebilirler. Miyomların belirtileri yerleşme yerine, büyüklüklerine ve gebelik durumuna göre değişiklik gösterebilir. En sık rastlanan şikayetler şöyledir;
Adet Düzensizliği: Adet miktarında artma ve süresinde uzama yapabilir. Bunun yanında miyomlarda adet öncesi lekelenme, ara kanamalar ve uzamış adet görülebilir.
Miyom büyüdükçe endometrium dokusunu iter ve dolayısı ile bu dokunun yüzölçümü artar. Kanamaya müsait alan fazlalaştığı için kanamanın miktarı da artar.
Başlangıçta kanamanın süresi değişmezken, sadece kaybedilen kanın miktarı fazlalaşır. Daha sonra yavaş yavaş süre de uzamaya başlar. Bu fazla kanamalar bir süre sonra kansızlığa yani "anemi"ye neden olur.
Pelvik Ağrı: Miyomlarda ağrı genellikle degenerasyonlara (yapısının bozulmasına) bağlı ortaya çıkar. Yavaş yavaş artan kasık ağrısı olabileceği gibi akut bir ağrı olarak ortaya çıkabilir. Bazen de hastalar kramp tarzında ağrıdan yakınabilirler. Bel ve kasık ağrısı ve de kasıklarda dolgunluk hissi miyomlarla birlikte rastlanan belirtilerdir.
Miyom çekirdeği sanki yabancı bir cisimmiş gibi davranır ve rahim bu yabancı cismi atmak için kasılır. Kişi bu kasılmaları ağrı olarak algılar. İleri derecede büyümüş bir miyom etrafındaki dokulara ve sinirlere baskı yaparak da ağrıya yol açabilir. Burada daha çok bel ağrısı tarzında yakınmalar görülür.
Bası Belirtileri: İdrar kesesine bası yaparak sık sık idrara çıkma gibi üriner belirtiler, kalın bağırsağa bası yaparak kabızlık ve tenezm gibi yakınmalara neden olabilir.
Karındaki Belirtiler: Bazen hastayı doktora getiren neden karnın şişmesi veya büyümesi olabilir. Zayıf hastalar karnındaki şişliği fark edebilirler.
Kısırlık: Miyomlar bazen kısırlık nedeni olabilirler. Ancak diğer kısırlık nedenleri araştırılıp elendikten sonra miyom kısırlıktan sorumlu tutulabilir.
TANISI NASIL KONUR?
Miyom tanısı koymak kolaydır. Tipik belirtilerle gelen bir kadında yapılan jinekolojik değerlendirme (muayene ve ultrason) %99 doğrulukta tanı koydurur.
Ultrasononografi: Ağrısız ve acısız olan inceleme yöntemi olan abdominal veya vajinal ultrason yardımıyla, ses dalgalarının yarattığı görüntülerle, iç genital organlar değerlendirilir.
Histeroskopi: Bir teleskopik kameranın vajina ve rahim boynu aşılarak rahim içine doğru sokularak incelenmesi esasına dayanır.
Laparoskopi: Laparoskopi adı verilen cihazla karından yapılan ufak bir kesiyle karın boşluğunun incelenmesi esasına dayanır.
Histerosalpingografi: Bu ilaçlı film tekniğinde ise yine vajinal yoluyla rahim ağzının hemen iç kısmına giren ince bir tüp ile verilen ilacın, rahim içinden tüpler aracılığıyla karın boşluğuna kadar yayılması görüntülenerek bu organlardaki anomaliler hakkında bilgi edinme amaçlanır.
TEDAVİ YÖNTEMİ
Miyomu olan birçok kadında eğer belirgin bir şikayet yaratmıyorsa tedavi gerekmez. Sadece takip yeterli olur. Bu gibi durumlarda her 6 ayda bir muayene ve ultrason ile hastanın takibi ve değişiklik saptanır ise tedavi gereklidir. Tedavi tıbbi ya da cerrahi olabilir.
DÜZENLİ TAKİP
Tüm miyomların cerrahi ile çıkarılması gerekmez. Ağrı, basınç hissi, düzensiz ve aşırı kanama yakınmaları olmayan hastaların düzenli kontrolleri yapılarak miyom boyutları takip edilir. İleride gebelik düşünen kadınlar ya da menopoza girecek hastalar bu şekilde takip edilir.
CERRAHİ
Yakınmalara yol açan ve hızla büyüyen miyomlar cerrahi olarak çıkarılmalıdır. Rahim bırakılarak sadece miyomların çıkarıldığı ameliyatlara myomektomi denir. Miyomun yeri ve büyüklüğü cerrahi işlemin tipini belirler.
CERRAHİ HİSTEROSKOPİ
Rahim boşluğuna yerleşen miyomlar cerrahi histeroskopi ile çıkarılabilir. Rahme yerleştirilen histeroskopi ile sadece rahim içinde yerleşen miyomlar çıkarılır.
CERRAHİ LAPAROSKOPİ
Cerrahi laparoskopi rahimin dış duvarında yerleşen miyomların çıkarılması için uygulanabilir. İnce bir kesiden laparoskopi ile karın içine girilir ve miyomlar çıkarılır. Hastalar genellikle iki gün içinde iyileşir.
LAPAROTOMİ
Miyomlar çok büyük veya çok sayıda ise diğer yöntemlere göre daha büyük bir girişim olan laparotomi uygulanabilir. Hastanın cerrahiden sonra iyileşmesi dört ila altı haftayı bulur. Myomektomi geçiren hastalar ileride doğum yaparlarsa sezaryen yapılması gerekebilir.
Prof. Dr. Fatih Şendağ
Kadın Hastalıkları ve Doğum & Tüp Bebek Uzmanı
www.fatihsendag.com
Facebook: @profdrfatihsendag
Instagram: @prof.dr.fatihsendag
YouTube-Prof. Dr. Fatih Şendağ
Miyomlar; tek bir tane olabileceği gibi sayılamayacak kadar çok da olabilirler. Miyomlar rahmin değişik yerlerinde görülebilirler. Rahmin içinde, duvarında, dış yüzeyinde, ağzında veya rahme sapla tutunmuş şekilde karın içinde olabilirler.
İYİ HUYLU TÜMÖR
Miyom, rahimin en sık rastlanan iyi huylu tümörüdür. Doğurganlık çağındaki kadınların % 20–25’inde görülür. 40 yaş ve üzerindeki kadınlarda bu oran % 45 ile 50’lere kadar çıkabilir.
Ergenlik döneminde görülmesi çok ender bir durumdur. Östrojenin miyomların büyümesine yol açtığı düşünülmektedir. Gebelik sırasında daha fazla östrojen salındığından miyomlarda büyüme görülür. Menopoz döneminde hormon replasman tedavisi almayanlarda östrojen düzeyi azalır ve miyomlarda küçülme görülür.
BELİRTİLERİ
Miyomlar genellikle belirti vermezler. Çok büyük olan miyomlar bile bazen belirti vermeyebilirler. Miyomların belirtileri yerleşme yerine, büyüklüklerine ve gebelik durumuna göre değişiklik gösterebilir. En sık rastlanan şikayetler şöyledir;
Adet Düzensizliği: Adet miktarında artma ve süresinde uzama yapabilir. Bunun yanında miyomlarda adet öncesi lekelenme, ara kanamalar ve uzamış adet görülebilir.
Miyom büyüdükçe endometrium dokusunu iter ve dolayısı ile bu dokunun yüzölçümü artar. Kanamaya müsait alan fazlalaştığı için kanamanın miktarı da artar.
Başlangıçta kanamanın süresi değişmezken, sadece kaybedilen kanın miktarı fazlalaşır. Daha sonra yavaş yavaş süre de uzamaya başlar. Bu fazla kanamalar bir süre sonra kansızlığa yani "anemi"ye neden olur.
Pelvik Ağrı: Miyomlarda ağrı genellikle degenerasyonlara (yapısının bozulmasına) bağlı ortaya çıkar. Yavaş yavaş artan kasık ağrısı olabileceği gibi akut bir ağrı olarak ortaya çıkabilir. Bazen de hastalar kramp tarzında ağrıdan yakınabilirler. Bel ve kasık ağrısı ve de kasıklarda dolgunluk hissi miyomlarla birlikte rastlanan belirtilerdir.
Miyom çekirdeği sanki yabancı bir cisimmiş gibi davranır ve rahim bu yabancı cismi atmak için kasılır. Kişi bu kasılmaları ağrı olarak algılar. İleri derecede büyümüş bir miyom etrafındaki dokulara ve sinirlere baskı yaparak da ağrıya yol açabilir. Burada daha çok bel ağrısı tarzında yakınmalar görülür.
Bası Belirtileri: İdrar kesesine bası yaparak sık sık idrara çıkma gibi üriner belirtiler, kalın bağırsağa bası yaparak kabızlık ve tenezm gibi yakınmalara neden olabilir.
Karındaki Belirtiler: Bazen hastayı doktora getiren neden karnın şişmesi veya büyümesi olabilir. Zayıf hastalar karnındaki şişliği fark edebilirler.
Kısırlık: Miyomlar bazen kısırlık nedeni olabilirler. Ancak diğer kısırlık nedenleri araştırılıp elendikten sonra miyom kısırlıktan sorumlu tutulabilir.
TANISI NASIL KONUR?
Miyom tanısı koymak kolaydır. Tipik belirtilerle gelen bir kadında yapılan jinekolojik değerlendirme (muayene ve ultrason) %99 doğrulukta tanı koydurur.
Ultrasononografi: Ağrısız ve acısız olan inceleme yöntemi olan abdominal veya vajinal ultrason yardımıyla, ses dalgalarının yarattığı görüntülerle, iç genital organlar değerlendirilir.
Histeroskopi: Bir teleskopik kameranın vajina ve rahim boynu aşılarak rahim içine doğru sokularak incelenmesi esasına dayanır.
Laparoskopi: Laparoskopi adı verilen cihazla karından yapılan ufak bir kesiyle karın boşluğunun incelenmesi esasına dayanır.
Histerosalpingografi: Bu ilaçlı film tekniğinde ise yine vajinal yoluyla rahim ağzının hemen iç kısmına giren ince bir tüp ile verilen ilacın, rahim içinden tüpler aracılığıyla karın boşluğuna kadar yayılması görüntülenerek bu organlardaki anomaliler hakkında bilgi edinme amaçlanır.
TEDAVİ YÖNTEMİ
Miyomu olan birçok kadında eğer belirgin bir şikayet yaratmıyorsa tedavi gerekmez. Sadece takip yeterli olur. Bu gibi durumlarda her 6 ayda bir muayene ve ultrason ile hastanın takibi ve değişiklik saptanır ise tedavi gereklidir. Tedavi tıbbi ya da cerrahi olabilir.
DÜZENLİ TAKİP
Tüm miyomların cerrahi ile çıkarılması gerekmez. Ağrı, basınç hissi, düzensiz ve aşırı kanama yakınmaları olmayan hastaların düzenli kontrolleri yapılarak miyom boyutları takip edilir. İleride gebelik düşünen kadınlar ya da menopoza girecek hastalar bu şekilde takip edilir.
CERRAHİ
Yakınmalara yol açan ve hızla büyüyen miyomlar cerrahi olarak çıkarılmalıdır. Rahim bırakılarak sadece miyomların çıkarıldığı ameliyatlara myomektomi denir. Miyomun yeri ve büyüklüğü cerrahi işlemin tipini belirler.
CERRAHİ HİSTEROSKOPİ
Rahim boşluğuna yerleşen miyomlar cerrahi histeroskopi ile çıkarılabilir. Rahme yerleştirilen histeroskopi ile sadece rahim içinde yerleşen miyomlar çıkarılır.
CERRAHİ LAPAROSKOPİ
Cerrahi laparoskopi rahimin dış duvarında yerleşen miyomların çıkarılması için uygulanabilir. İnce bir kesiden laparoskopi ile karın içine girilir ve miyomlar çıkarılır. Hastalar genellikle iki gün içinde iyileşir.
LAPAROTOMİ
Miyomlar çok büyük veya çok sayıda ise diğer yöntemlere göre daha büyük bir girişim olan laparotomi uygulanabilir. Hastanın cerrahiden sonra iyileşmesi dört ila altı haftayı bulur. Myomektomi geçiren hastalar ileride doğum yaparlarsa sezaryen yapılması gerekebilir.
Prof. Dr. Fatih Şendağ
Kadın Hastalıkları ve Doğum & Tüp Bebek Uzmanı
www.fatihsendag.com
Facebook: @profdrfatihsendag
Instagram: @prof.dr.fatihsendag
YouTube-Prof. Dr. Fatih Şendağ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum KURALLARI: Hakaret içerici ve kanuni olarak suç teşkil edecek paylaşımlarda bulunmak yasaktır. Sorumluluk tamamen siz ziyaretçilere aittir.