Lale çılgınlığı, Hollanda'da altın çağı yaşandığı sırada lale fiyatlarının ciddi derecede yükseldiği ve bir anda düştüğü döneme verilen bir addır. 1636 - 1637 yılları arasında yaşanan bu olay, tarihin en büyük spekülasyonlarından biri olarak kayıtlara geçmiştir.
Günümüzde bitcoin ve benzeri sanal para birimleri için yapılan uyarılar da bu yönde olmakla beraber, iki durumun tamamen aynı olduğunu söylemek doğru olmaz. Bitcoin Nedir?
Lale çılgınlığı nasıl başladı?
Osmanlı'da Kanuni Sultan Süleyman döneminde Hollanda büyükelçisi tarafından alınarak ülkesi Hollanda'ya götürülen lale soğanı, bu ülkede tanıtılmış ve zamanla lüks bir araç halini almıştır. Hollanda'da yaşayan halk, giderek artan lale fiyatlarına karşı oldukça şaşkın kalmıştır. Laleye yapılan yatırımlar sürekli kazandırmaya başlayınca ve değer artışı durmaksızın sürünce, halkın ilgisi daha da artmaya başlamıştır.
Zamanla hemen hemen herkes bu alana yatırım yapmaya başlar. Evini, arsasını satan lale soğanı peşinde koşar. Ortaya çıkan muazzam talep ile lale fiyatları daha da artar ve tam anlamıyla bir "lale çılgınlığı" baş gösterir.
Bu dönemi anlatan çeşitli anekdotlar vardır, bunlardan birinde bahsedilen hikaye, mevcut durumu oldukça iyi anlatmaktadır. Bu anekdota göre;
Bir İngiliz botanikçi gezginci Hollandayı ziyareti sırasında, bir evin bahçesinde gördüğü lale soğanını, cep bıçağı ile kesip incelemeye başlar. Bunu gören ev sahibi, adama öfkeyle ne yaptığını sorar. Botanikçi ise "dünyanın en garip soğanını inceliyorum" diye cevap verir. Ev sahibi ise "O bir Admiral Van der Eyck" diye karşılık verir. Bunun üzerine teşekkür eden botanikçi, bu ismi not alır.
Daha sonra ev sahibine dönerek bu soğanlar ülkenizde yaygın mı diye sorar. Ev sahibi ise bu soğanların oldukça yaygın bulunduğundan bahseder ve bunları gösterebileceğini söyler. Botanikçi bu teklife olur diyerek kabul eder.
Ev sahibi onu doğruca yargıcın karşısına çıkarır. Bir soğanın 4 bin florin değerinde olduğunu öğrenen botanikçi, bu değerde bir senet imzalayana kadar hapiste tutulur. Bu durum lale çılgınlığına çok açık bir örnek teşkil eder.
Bu anekdotun yaşandığı sıralarda Hollanda'da işler oldukça iyi gitmektedir. Savaş geride kalmıştır ve ekonomi hızla iyiye gitmeye başlar. Ev fiyatları, arsa fiyatları değer kazanır ve buna bağlı olarak lale soğanı da değerlenmeyi sürdürür.
Hollanda'da yıllık ortalama ücret 200 - 400 gulden arasında değişirken, lale soğanının 200 - 250 gulden olarak fiyatlanmıştır. Düşünün, sadece 1 lale soğanı yıllık ücrete yakın bir değer kazanmıştır ve hala alıcısı vardır.
Ve olan oldu, 3 Şubat 1637'de lale fiyatlarında ciddi bir düşüş yaşandı. Bu düşüş sıradan bir düşüş değildi, adeta piyasa çökmüştü. Lale sözleşmesine sahip olanlar paralarını alamadı, laleler satılamadı, insanların tüm birikimleri 1 günde yok oldu. Ellerinde sıradan bir çiçekten başka bir şeyi kalmayan insanlar mahkeme kapılarında harap oldu. Ülke ciddi bir ekonomik bunalıma girdi ve uzun yıllar boyunca bu etkiden kurtulmak mümkün olmadı.
Lale çılgınlığı, dünya tarihinde ilk büyük spekülatif hareket olarak adlandırılır. Değeri çok fazla olmayan bir şeyin, değerinin çok çok üstüne çıkması ve bir süre sonra piyasanın çökmesi durumu için söylenen bir deyim halini almıştır.
Günümüzde ve yakın geçmişimizde, ev sektörü için sıklıkla kullanılan bu tabir yine günümüzde bitcoin için kullanılmakta. Bitcoin aynı sorunu yaşayacak mı yoksa daha da güvenli hale mi gelecek, bunu zaman gösterecek. Ancak siz artık lale çılgınlığını biliyorsunuz, spekülasyonlara inanıp kaybetmemek için her zaman tetikte olmakta fayda var.
Günümüzde bitcoin ve benzeri sanal para birimleri için yapılan uyarılar da bu yönde olmakla beraber, iki durumun tamamen aynı olduğunu söylemek doğru olmaz. Bitcoin Nedir?
Bir mal veya hizmetin fiyatının, olması gereken fiyattan daha hızlı bir şekilde yükselmesi ve en az 5 yıl boyunca sürekli artması bir ekonomik balona işarettir. Tarihte finansal balon olarak değerlendirilen en eski örneklerden biri Hollanda’da ortaya çıkan “Lale Çılgınlığı (Tulip Mania)”dır.
1600’lerin ortalarında, Hollandalılar eşsiz bir zenginlik ve refah dönemi yaşadılar. Bu dönemlerde bağımsızlığını kazanan Hollanda ticaret yoluyla giderek zenginleşmişti. Ayrıca, Avrupa’nın büyük kısmı tarıma dayalı köylü nüfustan oluşurken Hollanda yüksek oranda şehirleşmiş, üretim, ticaret ve finans odaklı bir ekonomiye sahipti.
Osmanlı'da Kanuni Sultan Süleyman döneminde Hollanda büyükelçisi tarafından alınarak ülkesi Hollanda'ya götürülen lale soğanı, bu ülkede tanıtılmış ve zamanla lüks bir araç halini almıştır. Hollanda'da yaşayan halk, giderek artan lale fiyatlarına karşı oldukça şaşkın kalmıştır. Laleye yapılan yatırımlar sürekli kazandırmaya başlayınca ve değer artışı durmaksızın sürünce, halkın ilgisi daha da artmaya başlamıştır.
Zamanla hemen hemen herkes bu alana yatırım yapmaya başlar. Evini, arsasını satan lale soğanı peşinde koşar. Ortaya çıkan muazzam talep ile lale fiyatları daha da artar ve tam anlamıyla bir "lale çılgınlığı" baş gösterir.
Bu dönemi anlatan çeşitli anekdotlar vardır, bunlardan birinde bahsedilen hikaye, mevcut durumu oldukça iyi anlatmaktadır. Bu anekdota göre;
Bir İngiliz botanikçi gezginci Hollandayı ziyareti sırasında, bir evin bahçesinde gördüğü lale soğanını, cep bıçağı ile kesip incelemeye başlar. Bunu gören ev sahibi, adama öfkeyle ne yaptığını sorar. Botanikçi ise "dünyanın en garip soğanını inceliyorum" diye cevap verir. Ev sahibi ise "O bir Admiral Van der Eyck" diye karşılık verir. Bunun üzerine teşekkür eden botanikçi, bu ismi not alır.
Daha sonra ev sahibine dönerek bu soğanlar ülkenizde yaygın mı diye sorar. Ev sahibi ise bu soğanların oldukça yaygın bulunduğundan bahseder ve bunları gösterebileceğini söyler. Botanikçi bu teklife olur diyerek kabul eder.
Ev sahibi onu doğruca yargıcın karşısına çıkarır. Bir soğanın 4 bin florin değerinde olduğunu öğrenen botanikçi, bu değerde bir senet imzalayana kadar hapiste tutulur. Bu durum lale çılgınlığına çok açık bir örnek teşkil eder.
Bu anekdotun yaşandığı sıralarda Hollanda'da işler oldukça iyi gitmektedir. Savaş geride kalmıştır ve ekonomi hızla iyiye gitmeye başlar. Ev fiyatları, arsa fiyatları değer kazanır ve buna bağlı olarak lale soğanı da değerlenmeyi sürdürür.
Hollanda'da yıllık ortalama ücret 200 - 400 gulden arasında değişirken, lale soğanının 200 - 250 gulden olarak fiyatlanmıştır. Düşünün, sadece 1 lale soğanı yıllık ücrete yakın bir değer kazanmıştır ve hala alıcısı vardır.
Ve olan oldu, 3 Şubat 1637'de lale fiyatlarında ciddi bir düşüş yaşandı. Bu düşüş sıradan bir düşüş değildi, adeta piyasa çökmüştü. Lale sözleşmesine sahip olanlar paralarını alamadı, laleler satılamadı, insanların tüm birikimleri 1 günde yok oldu. Ellerinde sıradan bir çiçekten başka bir şeyi kalmayan insanlar mahkeme kapılarında harap oldu. Ülke ciddi bir ekonomik bunalıma girdi ve uzun yıllar boyunca bu etkiden kurtulmak mümkün olmadı.
Lale çılgınlığı, dünya tarihinde ilk büyük spekülatif hareket olarak adlandırılır. Değeri çok fazla olmayan bir şeyin, değerinin çok çok üstüne çıkması ve bir süre sonra piyasanın çökmesi durumu için söylenen bir deyim halini almıştır.
Günümüzde ve yakın geçmişimizde, ev sektörü için sıklıkla kullanılan bu tabir yine günümüzde bitcoin için kullanılmakta. Bitcoin aynı sorunu yaşayacak mı yoksa daha da güvenli hale mi gelecek, bunu zaman gösterecek. Ancak siz artık lale çılgınlığını biliyorsunuz, spekülasyonlara inanıp kaybetmemek için her zaman tetikte olmakta fayda var.
Lale Spekülasyonlarının Başlaması
Lale Spekülasyonlarının BaşlamasıLaleye olan talep arttıkça, profesyonel yetiştiriciler virüslü soğanlara daha fazla para ödemeye başlamıştır. 1634 yılında Fransa’dan gelen taleple birlikte piyasaya spekülatörler girmeye başlamıştır. Yıl 1636’ya geldiğinde ise Hollanda sezon sonunda lale alımını öngören sözleşmelerin işlem gördüğü formel bir future piyasa oluşturmuştur. Ticareti yapacak kişiler, hanlarda bir araya gelmekte ve alıcılar işlem başına % 2,5 oranında 3 florini geçmemek şartıyla şarap parası adı altında ücret ödemektedir. Başlangıç marjı ödenmeksizin, taraflar doğrudan birbiri ile sözleşme yapıyorlardı. Sözleşme şartlarının gerektirdiği teslimat ise 1637 yılında piyasanın çökmesiyle birlikte hiçbir zaman gerçekleşmemiştir.
Nadide olan lalelerin sözleşme fiyatları 1636 yılında da devam etmiştir. Kasım ayı geldiğinde mozaik virüsü içermeyen adi lalelerin de fiyatı yükselmeye başlamıştır. Lale sözleşmelerine dayalı ticarette, fiziki bir el değiştirme söz konusu olmadığı için Hollanda halkı tarafından aşağılayıcı bir tavırla rüzgar ticareti (windhandel) olarak adlandırılmıştır. 1637 yılının Şubat ayında ise lale soğanı sözleşmelerinin fiyatı aniden düşmüştür ve lale ticareti durma noktasına gelmiştir.
Charles Mackay’a göre 1600’lü yıllarda lalenin popülerliğinin artması herkesçe dikkat çekmiştir ve nüfusun en alt kesimlerine kadar lale ticareti yapılmıştır. 1635 yılında 40 lale soğanı 100 bin florine satılmıştır. Bu dönemde karşılaştırma yapabilmeniz adına şu bilgileri bilmenizde yarar vardır; 1 ton yağ 100 florine satılırken, kalifiye bir işçi yılda 150 florin kazanmaktaydı. Uluslararası Sosyal Tarih Enstitüsü’ne göre 1 florin, 2002 yılında ortaya atılan verilere göre 10.28 Euro’nun alım gücüne eşittir.
Lale Balonu Hakkında Ortaya Atılan Görüşler
Lale Balonu Hakkında Ortaya Atılan Görüşler1630’lu yıllarda tutarlı olarak kaydedilen fiyat verilerinin yokluğu nedeniyle lale çılgınlığının boyutu hakkında net bir veri bulunamamaktadır. Ekonomist Peter Garber, 1633 – 1637 yılları arasında satışı yapılan 39 çeşide ait 161 soğandan veri toplamayı başarmıştır. 53 tanesinin kaydı “Gaergoedt and Warmondt” tarafından yapılmıştır. 5 Şubat 1637 lale spekülasyonunun son günüdür ve değişken 98 fiyat verisi kaydedilmiştir. Satışların birden fazla piyasa mekanizması ile gerçekleştiği, loncalarda future sözleşmelerinin satıldığı, yetiştiricilerin ise kendi spot satışlarını yaparken bir taraftan noter onaylı future sözleşmesi yaptıkları bilinmektedir.
Charles Mackay tarafından ortaya açıklan iddialar sürekli eleştirilmiş ve birkaç farklı isim de bu çılgınlığı farklı yorumlamıştır. Anna Goldgar isimli bir araştırmacının çalışmalarında, Mackay’ın bahsettiği kadar büyük bir grup olmadığından bahsedilmiş ve birkaç propagandanın söz konusu olduğunu dile getirmiştir. Peter Garber ise çalkantılı lale piyasasından faydalanmak isteyen birkaç ayyaşın oyunundan başka bir şey olmadığını söylemektedir.
Goldgar, lale piyasasının alıcı ve satıcılarının önde gelenlerini tanımlayabilmiştir ve finansal sıkıntı yaşayanların yarım düzineden az olduğunu söylemiştir. Buna rağmen onların bile lale yüzünden sıkıntı yaşadığına dair kesin bilgiler elde edilememiştir. Fiyatların yükselmiş olması, alıcı ile satıcı arasında para değişimi olmadığı için ciddi bir etki yaratmamış olabileceğini öne sürmektedir. Ayrıca hiçbir zaman kar, realize olmamıştır. Satıcı kar beklentisiyle kredi kullanmış ve başka alımlar yapmadığı sürece fiyatlardaki düşüş kimseye para kaybettirmemiştir.
Peter Garber ise lalenin yerini zambağa bırakmasını ele almıştır. Mevcut fiyatların, 19. yüzyılın başlarında zambak fiyatları ile karşılaştırıldığı ve benzerlikler tespit edildiği bilinmektedir. Zambağın ilk defa yaygınlık gösterdiği zamanda güçlü bir talep olduğu ve bütün üreticilerin zambak üretmeye başladığı görülmüştür. Zambağın da fiyatı başta yükselmiş ve aşinalık kazanmasıyla düşüşe geçmiştir. En pahalı soğanlar, 30 yıl içinde değerlerini % 1’e kadar indirmiştir. Buradan yola çıkan Garber, bugün bile çiçek fiyatlarının aşırı derecede yükselmesinin söz konusu olduğuna değinmektedir.
Lale Ticareti Nasıl Yapılmıştır?
Lale Ticareti Nasıl Yapılmıştır?Oluşturulan lale piyasasında işlem gören sözleşmelerin, alıcısı tarafından yasal olarak soğanları alma yükümlülüğü vardı. Ardından 24 Şubat 1637 yılında Müstakil Hollanda Çiçekçiler Loncası, parlamento tarafından çıkarılan karar ile 30 Kasım 1636’dan sonra ve bahar nakit piyasasının açılışı öncesinde bütün future sözleşmeleri, opsiyon olarak değiştirdi. Bunun için alıcıları, laleyi sözleşme fiyatından alma zorunluluğundan kurtardı ve satıcıya az bir oranda sabit bir yüzde tazmin etme şartı koydu.
Yaşanan fiyat çılgınlığı sonrasında yayınlanan kararnamelerle sözleşmeler değiştirilmiştir. Spot piyasada lale fiyatı düşerse alıcı, sözleşme tutarının tamamını ödemek yerine bir ceza ödeyerek soğanları almaktan vazgeçebilecekti. Bu değişiklikte, modern terminoloji ile karşılaştırıldığında future sözleşmelerinin opsiyon sözleşmelerine dönüştürüldüğü görülecektir. 1636 yılının sonbaharında çıkan bu kararlar, yatırımcıların teklifin yasalaşacağını öngörüldükleri için fiyatların artmış olabileceği tezini ortaya çıkarmaktadır.
Lale sözleşmelerini satın alan birisinin, sözleşme fiyatının yalnızca 1/30’una sözleşmeyi iptal edebilme imkanı verilmiştir. Bu nedenle yatırımcılar, gün geçtikçe pahalı hale gelen sözleşmeleri satın almıştır. Bir spekülatörün 100 Hollanda guldeni tutarında alım sözleşmesi yaparak fiyatlar 100 Hollanda gulderinin üzerine çıktığı zaman aradaki farktan kar edebilmesi veya fiyat düştüğünde yalnızca 1/30’unu ödeyerek sözleşmeyi iptal edebilmesi sağlanmıştır. Bu nedenle 100 Hollanda guldeni nominal fiyata sahip bir sözleşme, aslında 1/30 Hollanda Guldeni ediyordu. Şubat ayı sözleşmeleri tavana ulaştığında, Hollanda otoriteleri devreye girerek bu sözleşmelerin ticaretine bu şekilde son vermiştir.
Lale Balonunun Patlaması
Lale Balonunun Patlaması1636 yılında Hollanda’nın çeşitli kentlerinde ve kasabalardaki borsalarda lale ticareti yapılmıştır. Toplumun bütün üyeleri tarafından lale ticaretinin yapılması teşvik edilmiştir. Piyasada spekülasyon yapmak için mülklerini satmaya veya takas etmeye çalışan kişilerden bahsedilmektedir. Mesela, Semper Augustus soğanlarından birini almak için 12 akre (yaklaşık 5 hektar) veren ve Viceroy soğanı için 2500 florin değerinde bir mal sepetini veren kişilerden söz ediliyor.
Gazeteci spekülasyonların artmasıyla birlikte birçok kişinin zengin olduğundan ve herkesin lale dükkanlarına koştuğundan bahsediliyor. Lale tutkusu sanki sonsuza kadar devam edecekmiş gibi davrandıkları ve dünyanın her yerinden zenginlerin Hollanda’ya gelerek ne fiyat istenirse verdikleri görüşmüştür. Yoksulluğun Hollanda topraklarından silinip atılacağı düşünülmüş ve eskicisinden soylusuna kadar herkes lale ticareti yapmıştır.
Aldıkları lale soğanlarını yüksek fiyattan satmayı planlayan halk, her seferinde bu amacına ulaşmıştır. Bu şekilde lale fiyatları şişmeye başlamıştır. 1637 yılında lale tüccarları iyice artan fiyatlar nedeniyle alıcı bulamaz hale gelmiştir. Piyasada bu gerçeklikle lale talebi çöküşe geçmiştir ve spekülatif balon patladığı için fiyatlar bir anda düşmüştür. Elinde piyasadakinin 10 katı fazlasına alınmış sözleşmeler bulunan halk, zor durumda kalmıştır. Birçok tüccar suçlanmıştır ve panikleyen spekülatörler hükümetten yardım istemiştir. Bu talep sayesinde lale alım sözleşmelerinin % 10 fiyatla iptali sağlanabilmiştir. Bütün tarafları tatmin edecek çözümler üretilmeye çalışılmış, ama sonuçsuz kalmıştır.
Çılgınlık bitmiştir ve çöküş sonrası elinde laleyle kalan bireylere hiçbir mahkeme sözleşme tutarının ödenmesi yönünde karar vermemiştir. Yargıçlara göre kumar yoluyla oluştuğuna karar verilmiş ve bu nedenle ödenmemesi emredilmiştir. Yalnızca Hollanda değil, diğer Avrupa ülkelerinde de lale vakalarının yaşandığı; ama hiçbirinin Hollanda kadar büyük boyutlara ulaşmadığı belirtilmiştir. Lalede yaşanan fiyat düşüşlerinin ise uzun yıllar boyunca geniş bir ekonomik dalgalanmaya sebep olduğu öne sürülmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum KURALLARI: Hakaret içerici ve kanuni olarak suç teşkil edecek paylaşımlarda bulunmak yasaktır. Sorumluluk tamamen siz ziyaretçilere aittir.