Vatandaşlardan gelen talebin düşmesi ve bununla birlikte işçilik maliyetlerindeki artış birçok sektörü çıkmaza soktu. Şubat ayında hızlı bir şekilde artan işten çıkarmalar, alanında uzman kişilerin açıklamalarına göre; daha da hızlanabilir.
Türkiye ekonomisinde işsizlik endişesi artıyor. Tekstil ve hazır giyim başta olmak üzere emek yoğun sektörlerdeki istihdam kaybı, artan işçilik maliyetleri ve zayıf talep koşulları nedeniyle başka sektörlere de sıçradı. Otomotivden kimyaya, ihracatın bel kemiğini oluşturan sektörlerde işten çıkarmalar şubatta ivme kazandı. Sektör temsilcileri, gelecek dönemde uygulanacak ekonomi politikalarının iş piyasasını belirleyeceğine işaret ediyor.
İhracatta önemli bir yer tutan sektörlerde, TL bazlı maliyetlerin yükselmesi ve döviz kurlarının baskılanması, işçi çıkarmalarını kaçınılmaz hale getirdi. Çeşitli sektörlerden gelen işten çıkarma haberleri, reel sektörün karşı karşıya olduğu istihdam krizinin boyutunu gözler önüne seriyor. TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu, özellikle ihracat yoğun sektörlerin maliyet artışları karşısında zor durumda olduğunu belirtti.
İŞTEN ÇIKARMALAR HIZLI BİR ŞEKİLDE ARTABİLİR
Ekonomim'den Aysel Yücel ve Merve Yiğitcan'ın haberine göre; otomotiv tedarik sanayisinde de alarm zilleri çalıyor. İşçilik maliyetlerindeki artış ve sipariş kayıpları nedeniyle, tedarikçiler ayakta kalabilmek adına işçi çıkarmaya başladı. Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Albert Saydam, işten çıkarmaların hızla artmasından endişe duyduklarını ifade etti.
Hazır giyim ve tekstil sektöründe de durum pek parlak değil. TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sanayi Meclis Başkanı Şeref Fayat, sektördeki istihdam kaybının bu yıl da devam edeceğini belirtti. Fayat, seçim sonrası ekonomi politikalarının sektör için belirleyici olacağını vurguladı.
'İSTİHDAMDA AZALMAYA GİTMEK ZORUNDAYIZ'
Gemi inşa sektörü de istihdam kayıplarının eşiğinde. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Üyesi ve Denizcilik Sektör Kurulu Başkanı Başaran Bayrak, yeni sipariş alamama sorunuyla karşı karşıya olduklarını ve tersanelerin yakında istihdam azaltmaya gitmek zorunda kalabileceğini dile getirdi.
Artan maliyetler, zayıf talep ve ihracat kayıpları, Türkiye ekonomisinde işsizlikte "dip dalga" korkusunu gündeme getiriyor. Sektör temsilcileri, istihdam piyasasını korumak ve gelecekte daha büyük bir işsizlik krizini önlemek adına, seçim sonrası uygulanacak ekonomi politikalarının hayati önem taşıdığını belirtiyor.
“Kuzey Avrupa’ya bile sipariş kaptırıyoruz”
Albert Saydam, otomotiv tedarik sanayisi firmalarının işçi çıkarmaya başlamasının birkaç nedeni olduğunu ifade ederek, “Herkesin kendine göre farklı nedenleri var. İhracatçı düşük kura karşın Euro bazında işçilik maliyetlerinin yükselmesinden dolayı, özellikle yoğun iş dönemleri için istihdam ettiği yedek kadrolarını ne yazık ki azaltma yoluna gitti. Diğer yandan, asgari ücret artışının ardından geçen haftalarda imzalanan toplu iş sözleşmesindeki yüzde 100’e varan maaş zamları da tedarikçileri zora soktu. Ana sanayi, tedarikçinin bu maliyet artışlarını karşılamadığı için zarar etmeye başlayan tedarikçiler, istihdamı azaltmayı gündemine almış durumda” açıklamasını yaptı. Otomotiv tedarikçilerini istihdam azaltmaya iten bir diğer önemli neden de ihracat siparişlerinde düşüşün başlaması. Bir yandan sektörün en önemli dış pazarı Avrupa’da yaşanan resesyon ihracatı düşürürken, diğer yandan rekabetçi fiyat verilememesi siparişlerin rakip ülkelere gitmesine neden oluyor. Albert Saydam, “Bizim için en önemli endişe kaynaklarından biri özellikle Türkiye’de yabancı sermayeli tedarik firmalarının, aynı firmanın farklı ülkelerindeki fabrikalara karşı rekabet avantajını kaybetmeye başlamış olması. Aynı kurum içindeki küresel tesisler birbiriyle yarışır. Türkiye bu firmaların kendi içindeki kararlarda ilk tercihti. Çünkü uygun maliyet ve esnek üretimi birarada veriyordu. Fakat son dönemlerde Türkiye’nin bazı siparişleri Avrupa’daki ülkelere kaptırdığını görüyoruz. Kuzey Avrupa ülkeleri bile siparişlerimizi kapmaya başladı” diye konuştu. TAYSAD Başkanı Saydam, sektörün beklentilerini şu şekilde özetledi: “Esasında ekonomik veriler daha anlaşılır, takip edilebilir durumda. Bunun geçici bir süre olduğunu düşünerek en azından ana sanayilerin, zaten belgelenmiş, kağıt üzerinde herkesin bildiği maliyet farklarını vermesini bekleriz. Bir de her zaman vurguladığımız yüksek ya da düşük bir kur değil, istikrarlı bir döviz kuru beklentimiz var. Öngörülebilirlik olduğu takdirde biz de gerekli tedbirleri önceden alabiliriz.” Otomotiv ana sanayisinde ise henüz işçi çıkarmaya yönelik bir gündem söz konusu olmadığı belirtiliyor. Ana sanayide işçilik oranının yüzde 2 ila 3 arasında olduğu, tedarik sanayinde ise bu oranın yüzde 20’lere ulaştığını ifade ediliyor.
Tekstil ve giyimde 100 bin işçi çıkarma daha gündemde
Geçen yıl en büyük istihdam kaybı yaşayan iki sektörden biri hazır giyimdi. EKONOMİ’ye konuşan TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sanayi Meclis Başkanı Şeref Fayat, bu yılın da sektör için iyi başlamadığını, ihracatta ocakta yüzde 15’e yakın bir kayıp verildiğini anımsattı. Bu nedenle istihdam çıkışının sektörde yoğun bir şekilde sürdüğünü vurgulayan Fayat, “Geçen yıl hazır giyim ve tekstilde istihdam kaybı 200 bin civarındayken, bu yılın ilk yarısında 80 ila 100 bin kişi arasında bir istihdam çıkışı bekliyoruz. Çünkü hala ana pazarlarda daralmanın devam edeceğini ve seçim öncesi kurların baskılanacağını görüyoruz. Bu maalesef olacak” diye konuştu. Yılın ikinci yarısında para politikasının son derece belirleyici olacağını ifade eden Fayat, “Eğer mevcut söylem devam eder ve OVP’de planlandığı gibi enflasyon artışından daha düşük bir kur artışı olursa, istihdam çıkışlarının dönüşü olmaz. Ancak ikinci bir seçenek var. Eğer, seçim sonrası hızlı bir şekilde yüzde 10-15 devalüasyon yapılıp, sonrasında tekrar daha sıkı bir para politikası uygularlarsa o zaman ihracatçı da bir miktar rahatlar” ifadelerini kullandı.
Gemi inşadan ilk tehlike sinyali geldi
İstihdam konusunda tehlike sinyali veren bir diğer sektör de gemi inşa oldu. Özel amaçlı gemi inşasında dünya markası haline gelen yerli tersaneler, uzun süredir devam eden teminat mektubu sorununa, yüksek enflasyon ve finansmana erişimde yaşanan zorluklar da eklenince, Avrupa’da girdikleri ihaleleri rakip ülkelere kaptırmaya başlamıştı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Üyesi ve Denizcilik Sektör Kurulu Başkanı Başaran Bayrak, bazı istisnalar dışında sektör firmalarının şubat ayıyla birlikte çalışanlara ortalama dolar bazında yüzde 20-25 zam yaptığını ifade ederek, “Mevcut durumda tersaneler neredeyse hiç yeni sipariş alamıyor. Yeni inşa fi yatları bizde Norveç’in bile üzerine çıktı. Türk tersanelerinin güçlü olduğu tamirbakımda da fiyatlar rekabetçilikten uzaklaştı. Bu alanda da işleri rakip ülkelere kaptırıyoruz” dedi. Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliğinin (GYHİB) Başkanı Cem Seven de sektörde yaşanan sipariş kaybı nedeniyle önümüzdeki günlerde tersanelerin istihdam azaltma yoluna gidebileceğine işaret etti. Seven, sektör olarak en acil ihtiyaçlarının yüksek enflasyona paralel döviz kurunun rekabetçi bir seviyeye getirilmesi olduğunu söyledi.
Aysel YÜCEL- Merve YİĞİTCAN -EKONOMİM
https://www.karar.com/ekonomi-haberleri/sektorlerde-istihdam-cokusu-hiz-kazaniyor-issizlikte-dip-dalga-alarmi-1838999
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum KURALLARI: Hakaret içerici ve kanuni olarak suç teşkil edecek paylaşımlarda bulunmak yasaktır. Sorumluluk tamamen siz ziyaretçilere aittir.