Yer değiştirmenin imkan dahilinde olup olmadığı ile hangi görevlere, nasıl naklen atanabilecekleri konusunda okuyucularımızın sorularının yoğunlaşması ve TALEP EDİLEN ÖRNEK DİLEKÇELER ÜZERİNE hem eski yazımızı ve altında değişik örneklere göre hazırlanmış dilekçeleri sunmak istedik. DİLEKÇELERİN TÜMÜNE BAKARAK BİR ÖRNEK OLUŞTURULMASINI ÖNERMEKTEYİM.
Naklen alım konusunda daha önce de defalarca kimlerin bu haktan istifade edebileceğiniz yazmıştık. Kısaca tekrar yazacak olursak;
-Memurların, asaletlerinin onaylanmasından sonra diğer
kurumlardaki memurluklara ve KİT lerdeki sözleşmeli personel pozisyonlarına naklen geçiş hakkı vardır. Aday durumunda olan memurlar ancak KPSS süreci ile başka kurum ve unvanlara naklen atanabilirler.
-KİT teki sözleşmeli personel hariç olmak üzere Sözleşmeli personel olarak çalışmakta olanların naklen geçiş hakkı yoktur.
- Hakim ve Savcılar Kanunu ile Yüksek Öğretim Personel Kanununa tabi olarak çalışanların memur ve KİT teki sözleşmeli personel pozisyonlarına atanma hakkı vardır.
-KİT teki sözleşmeli personel pozisyonlarında çalışmakta olanların diğer KİT lerdeki pozisyonlara , sınavsız geçebilme hakkı vardır.
-Subayların, memurluklara ve KİT teki sözleşmeli personel pozisyonlarına atanma hakkı vardır.
-Sözleşmeli subay olarak belli süre çalışmış olanların da Kamu kurumlarındaki memurluklara atanma hakkı vardır.
-İşçilerin naklen atanma hakkının olmadığı yönünde İş kurumu görüş vermektedir. Katılmadığımız bu konuya dair irdeleme yazısını daha önce sizlere sunduk. Konunun yargıya götürülmesini umuyoruz.
Kamu kurumlarına yılın ilk aylarında yıl içinde yapabilecekleri alım miktarına ilişkin genel bir izin verilmiştir. Miktar olarak verilmiş olan bu iznin unvanlara indirgenmesine kurumların kendileri karar vermektedir. İzin miktarı çerçevesinde her türlü alım (naklen, istifa dönüşü..vb) değerlendirilmektedir. Bunun yanında Kanuna dayalı olarak da önceki yıl istifa etmiş olanların yarısı kadar personeli de alma hakkı vardır.
Naklen geçiş hangi unvanlara olmakta ve kimler daha kolay kabul edilmektedir?
Belirtmemiz gereken en önemli husus her kurumun görevde yükselme ve unvan değişikliği yönetmeliğinin olmasıdır. Söz konusu Yönetmeliklerde yer alan unvan gruplandırılmasında mevcut unvanı ile ya da bunlara denk unvanlara naklen atanılması veya istifa sonrası geri dönüşü mümkündür. Bu geçişlerde özellikle mesleki unvanlara geçiş sorunu yaşanmaktadır. Öğrenim sonucu elde edilen unvanlı kadrolara- görevlere kişiler bu görevlerde çalışmadığı sürece doğrudan geçememektedir.
Kamu kurumlarında çalışmakta olan personelden doktora öğrenim, yapmış olanlar uzman, şef gibi görevlerin yanında öğrenimine uygun unvanlı kadrolara- mühendis, mimar vb.- kadrolara da doğrudan atanma imkanına sahiptir.
Zaman konusunda ise şunları ifade etmek gereklidir. Kurumlar naklen personel almak istedikleri görevleri ilan etmek zorunda değildir. Zaten bir iki istisna hariç ilan da etmiyorlar. Uygun gördükleri personeli naklen alıyorlar. Sağlık Bakanlığı taşra teşkilatında müdür altı unvanlara yapmak istediği naklen alım için ilana çıkmaktadır. Bu ilan sonucu başvuranları Yönetmeliğine göre kurayla almaktadır. Buna karşılık Bakanlık merkezdeki kadrolar ile taşra teşkilatında müdür ve üstü unvanlara naklen alım için ilana çıkmamaktadır. Diğer bütün kamu kurumları ise naklen alımla ilgili olarak bir ilanda bulunmamaktadır.
Referans konusuna gelince,
Her kurumlar arası naklen geçişte referans gerekmektedir veya referansın olmasına göre yapılmaktadır denemez. Buna karşılık, çok genel olarak referans gerekmektedir diyebiliriz. Bir çok arkadaşımız defalarca değişik kurumlara naklen geçiş için başvuru yapmakta ama netice alamamaktadır. Bunun en büyük sebebi referans eksikliğidir. Çok az olmakla beraber kurumlar, çok ihtiyaç duydukları dalda personelin naklen geçiş taleplerine kabul vermemektedir. Bu durum naklen geçmek isteyenlerin çabasına son vermemelidir.
Naklen Geçmek İçin Ne Yapmalı?
Naklen geçmek isteyen personel, Sağlık Bakanlığının taşrası hariç olmak üzere her hangi bir ilanı beklemesine gerek yoktur. Uygun gördüğü kurumlara doğrudan başvuru yapmalıdır. Başvurusunu bulunduğu ilde naklen geçmek istediği kurumun il müdürlüğüne de verebilir. Kurumların merkez teşkilatına da doğrudan verebilir. Merkez teşkilatına doğrudan verilmesi durumunda zaman kaybı da en aza indirilmiş olur. Birkaç tane kurum kendi Yönetmeliği ile naklen geçişlerin de il müdürlüklerine verilecek dilekçe ile sürecin başlatılmasına ilişkin hükme yer vermiştir. Başvuru dilekçesinde, hangi kurumda çalıştığı, unvanı, sicil numarası,toplam hizmet süresi, öğrenimine yer vermelidir. Eğer belli bir ile ve unvana naklen atanmak istiyorsa bu hususa dilekçesinde de yer vermelidir
ÖRNEK 1
................................................................. BAKANLIĞINA
................................................................. MÜSTEŞARLIĞINA
................................................................. BAŞKANLIĞINA
................................................................. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
................................................................. REKTÖRLÜĞÜNE
................................................................. BELEDİYESİ BAŞKANLIĞINA
(Yukarıda yer alan başlıklardan birisine sadece yer verilecektir. Personel hangi kuruma naklen atanmak istiyorsa o kurumun adı yer verilmelidir)
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI MANİSA İL MÜDÜRLÜĞÜNDE 1998 yılından itibaren 2136 Sicil Numarası ile KÜTÜPHANECİ olarak çalışmaktayım. ( Kurumun adı ve ili yazılacaktır. Örneğin İstanbul İli Kadıköy Belediyesinde veya Orman Genel Müdürlüğünde) Daha önce İstanbul İli Kadıköy belediyesinde yazı işleri müdürü olarak 1996-1998 yılları arasında çalıştım. İstanbul Üniversitesin ?.. Fakültesi Kütüphanecilik bölümünden 1998 yılında mezun oldum. Kurumunuz Van İli teşkilatında Şube Müdürü kadrosuna naklen atanmam hususunda gereğini arz ederim.
10/05/2011
imza
OSMAN SÖNMEZ
Kütüphaneci
Adres:
İletişim bilgileri:
ÖRNEK 2
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞINA
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Manisa İl Emniyet Müdürlüğünde Polis memuru olarak çalışmaktayım. Hizmete Kültür ve Turizm bakanlığında memur olarak 1996 yılında başladım. 2000 yılından itibaren de 2136 Sicil Numarası ile polis memuru olarak görev yapmaktayım. İstanbul Anadolu Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Teknisyenliği bölümünden 1993 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden de 1998 yılında mezun oldum. Bakanlığınızda öncelikle boş bulunan teknisyen kadrosuna, olmaması durumunda da durumuma uygun bir kadroya naklen atanmam hususunda gereğini arz ederim.
10/05/2011
imza
OSMAN SÖNMEZ
Polis Memuru
Adres:
İletişim bilgileri:
ÖRNEK 3
DEVLET HAVA MEYDANLARI İLŞLETMESİ GEBEL MÜDÜRLÜĞÜNE
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Manisa İl Emniyet Müdürlüğünde Polis memuru olarak çalışmaktayım. Hizmete Kültür ve Turizm bakanlığında memur olarak 1996 yılında başladım. 2000 yılından itibaren de 2136 Sicil Numarası ile polis memuru olarak görev yapmaktayım. İstanbul Anadolu Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Teknisyenliği bölümünden 1993 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden de 1998 yılında mezun oldum. Genel Müdürlüğünüzde öncelikle boş bulunan teknisyen kadrosuna, olmaması durumunda da durumuma uygun bir unvana açıktan atamamın yapılması hususunda gereğini arz ederim.
10/05/2011
imza
OSMAN SÖNMEZ
Polis Memuru
ÖRNEK 4
DEVLET HAVA MEYDANLARI İLŞLETMESİ GEBEL MÜDÜRLÜĞÜNE
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Manisa İl Emniyet Müdürlüğünde Polis memuru olarak çalışmaktayım. Hizmete Kültür ve Turizm bakanlığında memur olarak 1996 yılında başladım. 2000 yılından itibaren de 2136 Sicil Numarası ile polis memuru olarak görev yapmaktayım. İstanbul Anadolu Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Teknisyenliği bölümünden 1993 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden de 1998 yılında mezun oldum. Bilgisayar İşletmenliği sertifikasına sahibim. Ayrıca ABD de Utah Eyaleti Polis Eğitim Merkezinde 6 ay eğitim gördüm. 2009 yılında girmiş olduğum Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavında B düzeyinde başarılı oldum. Çeşitli dergilerde yayınlamış makalelerim bulunmaktadır. ?Halkla Yakın İletişim Nasıl Kurulur? başlıklı bir makalem ?Demokratik Toplum Dergisinde?, ?Sevgi ve Saygı? başlıklı bir makalem 2001 yılında Entel hayat isimli dergide yayınlandı. Kültürel Değişim adlı bir kitabım bulunmaktadır. Genel Müdürlüğünüzde öncelikle boş bulunan teknisyen kadrosuna, olmaması durumunda da durumuma uygun bir unvana açıktan atamamın yapılması hususunda gereğini arz ederim.
10/05/2011
imza
OSMAN SÖNMEZ
Polis Memuru
ÖRNEK 5
SAĞLIK BAKANLIĞINA
İçişleri Bakanlığı Adıyaman İl Valiliği emrinde memur olarak çalışmaktayım. Hizmete Emniyet Genel Müdürlüğünde bilgisayar işletmeni olarak 1996 yılında başladım. 2000 yılından itibaren de 2136 Sicil Numarası ile Adıyaman ilinde memur olarak görev yapmaktayım. İstanbul İli Anadolu İmam hatip lisesini 1993 yılında mezun oldum. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden de 1998 yılında mezun oldum. Ayrıca ABD de Utah Eyaleti Pensilvanya Üniversitesinde public administration bölümünde yüksek lisans yaptım. 2009 yılında girmiş olduğum Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavında B düzeyinde başarılı oldum. Çeşitli dergilerde yayınlamış makalelerim bulunmaktadır. ?Halkla Yakın İletişim Nasıl Kurulur? , ?Akıl Grupları Nasıl Oluşturulur?, ?Medya ve Propaganda? başlıklı bir makalem ?Demokratik Toplum Dergisinde?, ?Sevgi ve Saygı? başlıklı bir makalem 2001 yılında ?Entel? hayat isimli dergide yayınlandı. Zaman zaman ?Yaman? adlı gazetede kültürel hareket konulu yazılarım çıkmaktadır. İleri Demokrasi adlı ı bir kitabım bulunmaktadır. Bakanlığınızda Genel Müdür olarak atamamın yapılması hususunda gereğini arz ederim.
10/05/2011
imza
OSMAN SÖNMEZ
Memur
Adres:
İletişim Bilgileri
ÖRNEK 6
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
19 Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü İktisat ana bilim dalında Doçent olarak 7 sicil nosu ile çalışmaktayım. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden de 1998 yılında mezun oldum. Mezun olur olmaz Kırıkkale Üniversitesinde Asistan olarak işe başladım. 2009 yılında girmiş olduğum ÜDS Sınavında 80 puan aldım. Küçük Ortadoğu adlı bir projede 8 yıldır danışman olarak görev yapmaktayım. Türkiye ve Ortadoğuda Değişim Algısı adlı kitabım bulunmaktadır. Ayrıca 2010 yılında yapılan ?Değişimin Fikri Boyutu? adlı yarışmada sunmuş olduğum İnternet Teknolojisinde Medyanın Değişime Katkısı adlı çalışmamla birinci oldum. Bakanlığınızda en az daire başkanı düzeyinde bir kadroya atamamın yapılması hususunda gereğini azr ederim
10/05/2011
imza
OSMAN SÖNMEZ
Memur
Adres:
İletişim Bilgileri
Naklen atama; bir kamu kurumunda çalışan personelin farklı bir kamu kurumuna atanması işlemidir.
Daha dar ve teknik bir tanıma göre naklen atama;hâlihazırda bir kamu kurumunda görev yapan devlet memurunun diğer bir kamu kurumuna yine devlet memuru olarak atanması işlemidir.
Yapılan atama işlemi kişinin tabi olduğu personel rejiminin değişmesine neden oluyorsa bu atama işlemi naklen atama değildir. Diğer bir ifadeyle, 2802 sayılı Kanuna tabi çalışan hakimlerin ve savcıların, 2547 sayılı Kanuna tabi çalışan akademik personelin, 926 sayılı Kanuna tabi çalışan askeri personelin ve sözleşmeli personelin ve kamu işçilerinin, “devlet memuru” kadrolarına atanmaları-dar anlamda-naklen atama işlemi değildir. Özetle bir devlet memurunu başka bir kurumdaki münhal devlet memuru kadrosuna atanması halinde naklen atama işleminden söz etmek mümkündür .
Naklen Atama Prosedürü
Naklen atama işleminin çerçevesi 657 sayılı Kanunun 74. maddesinde düzenlenmiştir:“Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır.”
Kurumların doğrudan memurun görev yaptığı kuruma başvurarak süreci başlatması mümkün olmakla birlikte, uygulamada nakil süreci genel olarak; memurun çalışmayı arzu ettiği kuruma yazılı başvuru yapmak veya kurumun açtığı sınava katılmak suretiyle iradesini ortaya koymasıyla başlar. Bünyesinde görev alınma talebiyle başvurulan kurumun, bu başvuruyu olumlu değerlendirmesi halinde, memurun hâlihazırda görev yaptığı kuruma başvurarak memurun naklen atanmasına muvafakat verilmesini talep eder. Memurun çalıştığı kurumun muvafakati alındıktan sonra naklen atanma işlemi gerçekleştirilir. Diğer bir ifadeyle üç tarafın müşterek rızası olmadan naklen atama işlemi gerçekleştirilemez.
Aday Memurların Durumu
657 sayılı Kanunun 54. maddesine göre devlet memurluğuna ilk kez atanlar bir yıldan az iki yıldan çok olmamak üzere “adaylık” hükümlerine tabi olurlar ve aday memur olarak adlandırılırlar. Yine aynı maddeye göre aday memurlar asaletleri tasdik olmadıkça naklen
atanamazlar.
Hüküm, aday memurların özellikle 36. Madde’ de sayılı kariyer mesleklere geçişini engellediği ve nitelikli personelin kariyer gelişimini kısıtladığı yönünde eleştirilmiş ve birçok davaya konu olmuştur. Devlet Personel Başkanlığı (DPB) istikrar kazanan bir mütalaasıyla hükmün uygulaması daraltılmıştır. Buna göre; 657 sayılı Kanunun 54.maddesinde geçen “nakil” ibaresinden memurun başka kurumlarda durumuna uygun bir kadroya sınava tabi tutulmaksızın naklen atanmasının anlaşılması gerekmektedir, sınav sonucuna göre yapılan atamalar sonucu yapılan nakiller 74. maddede geçen “nakil” anlamında değerlendirilmemektedir.
Aday memurların nakil işlemleri ancak sınav neticesinde gerçekleştirilebilir, bunun dışında aday memurların nakli mümkün değildir. Ancak sınav kazanmak suretiyle farklı bir kuruma atanmaya hak kazanan aday memurun nakli için çalıştığı kurumun muvafakatine yinede ihtiyaç duyulmaktadır. Özet olarak farklı bir kuruma sınav sonucunda atanmaya hak kazanan aday memur 54. madde hükmünden muafken 74. madde hükmüne tabidir.
Daha dar ve teknik bir tanıma göre naklen atama;hâlihazırda bir kamu kurumunda görev yapan devlet memurunun diğer bir kamu kurumuna yine devlet memuru olarak atanması işlemidir.
Yapılan atama işlemi kişinin tabi olduğu personel rejiminin değişmesine neden oluyorsa bu atama işlemi naklen atama değildir. Diğer bir ifadeyle, 2802 sayılı Kanuna tabi çalışan hakimlerin ve savcıların, 2547 sayılı Kanuna tabi çalışan akademik personelin, 926 sayılı Kanuna tabi çalışan askeri personelin ve sözleşmeli personelin ve kamu işçilerinin, “devlet memuru” kadrolarına atanmaları-dar anlamda-naklen atama işlemi değildir. Özetle bir devlet memurunu başka bir kurumdaki münhal devlet memuru kadrosuna atanması halinde naklen atama işleminden söz etmek mümkündür .
Naklen Atama Prosedürü
Naklen atama işleminin çerçevesi 657 sayılı Kanunun 74. maddesinde düzenlenmiştir:“Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır.”
Kurumların doğrudan memurun görev yaptığı kuruma başvurarak süreci başlatması mümkün olmakla birlikte, uygulamada nakil süreci genel olarak; memurun çalışmayı arzu ettiği kuruma yazılı başvuru yapmak veya kurumun açtığı sınava katılmak suretiyle iradesini ortaya koymasıyla başlar. Bünyesinde görev alınma talebiyle başvurulan kurumun, bu başvuruyu olumlu değerlendirmesi halinde, memurun hâlihazırda görev yaptığı kuruma başvurarak memurun naklen atanmasına muvafakat verilmesini talep eder. Memurun çalıştığı kurumun muvafakati alındıktan sonra naklen atanma işlemi gerçekleştirilir. Diğer bir ifadeyle üç tarafın müşterek rızası olmadan naklen atama işlemi gerçekleştirilemez.
Aday Memurların Durumu
657 sayılı Kanunun 54. maddesine göre devlet memurluğuna ilk kez atanlar bir yıldan az iki yıldan çok olmamak üzere “adaylık” hükümlerine tabi olurlar ve aday memur olarak adlandırılırlar. Yine aynı maddeye göre aday memurlar asaletleri tasdik olmadıkça naklen
atanamazlar.
Hüküm, aday memurların özellikle 36. Madde’ de sayılı kariyer mesleklere geçişini engellediği ve nitelikli personelin kariyer gelişimini kısıtladığı yönünde eleştirilmiş ve birçok davaya konu olmuştur. Devlet Personel Başkanlığı (DPB) istikrar kazanan bir mütalaasıyla hükmün uygulaması daraltılmıştır. Buna göre; 657 sayılı Kanunun 54.maddesinde geçen “nakil” ibaresinden memurun başka kurumlarda durumuna uygun bir kadroya sınava tabi tutulmaksızın naklen atanmasının anlaşılması gerekmektedir, sınav sonucuna göre yapılan atamalar sonucu yapılan nakiller 74. maddede geçen “nakil” anlamında değerlendirilmemektedir.
Aday memurların nakil işlemleri ancak sınav neticesinde gerçekleştirilebilir, bunun dışında aday memurların nakli mümkün değildir. Ancak sınav kazanmak suretiyle farklı bir kuruma atanmaya hak kazanan aday memurun nakli için çalıştığı kurumun muvafakatine yinede ihtiyaç duyulmaktadır. Özet olarak farklı bir kuruma sınav sonucunda atanmaya hak kazanan aday memur 54. madde hükmünden muafken 74. madde hükmüne tabidir.
Muvafakat Vermeme İşleminin İptali
Kamu kurumlarının memurlarının diğer bir kuruma yine memur olarak- nakline muvafakat vermemesi halinde nakil işleminin gerçekleşemeyeceğinden bahsetmiştik. Buna göre muvafakat vermek ya da vermemek kurumun takdirindedir ve muvafakat vermeme işleminin iptali istemi esas itibariyle idarenin takdir yetkisinin yargısal denetimi çerçevesinde incelenmelidir.
Anayasanın 125. maddesinde “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır” hükmü gereğince mutlak ve sınırsız olmayan takdir yetkisinin kullanılması kapsamında gerçekleştirilen işlemler de yargı denetimine tabidir. Takdir yetkisinin yargısal
denetimi konusunda,zaman içerisinde idare hukuku ilkeleri çerçevesinde bir takım ölçütler gelişmiştir.
Şimdi genel olarak takdir yetkisi için uygulanan bu ölçütleri muvafakat vermeme işleminin iptali özelinde ele alalım:
Muvafakat vermeme işleminin geçerli bir sebebe dayanmaması
İdari işlemlerin kendilerinden önce gelen nesnel sebeplere dayanması gerekir. Muvafakat vermeme işleminin temel gerekçesi nakli düşünülen memurun hizmetine ihtiyaç duyulmasıdır. Diğer bir ifadeyle idare nakline muvafakat vermediği personelin eksikliğinin
hizmetlerde aksamaya neden olacağını ileri sürmektedir. Ayrıca aynı konumda olan diğer personele olumsuz yönde örnek oluşturacağı düşüncesi de muvafakat vermeme işlemine gerekçe oluşturabilmektedir. Bu noktada idarenin söz konusu personelin hizmetine ihtiyaç duyduğunu nesnel göstergelerle ortaya koyması gerekmektedir.
Örneğin, personelin üstlendiği görevin asgari kaç personel tarafından yürütülebileceği,aynı görevi üstlenen kaç personelin bulunduğu ve muvafakati istenen personelin eksikliğinin hizmet kus uruna yol açacağı nesnel verilerle ortaya konulmalıdır. Ayrıca yokluğu hizmetin aksamasına yol açacak personelin yerine aynı görevi üstlenecek yeni bir personelin kısa vadede temininin mümkün bulunmaması da önemli bir gerekçedir.
Anayasal ilkelere aykırılık:
Anayasada yer alan ilkeler, muvafakat vermeme işlemin iptaline yönelik yargı kararlarının gerekçelerinde sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bu ilkelerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Eşitlik : Anayasamıza göre, “Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar
Bu ilkenin memurlar açısından daha somut görünümü ise amirlerin, maiyetlerindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranması gereğidir. Eşitlik ilkesine, muvafakat vermeme işlemi özelinde baktığımızda yargı kararlarına iki boyutuyla etki ettiği gözlemlenmektedir:
-Aynı statüdeki personele önceden muvafakat verilmiş olması,
-Aynı gerekçe ile muvafakat talebinde bulunan personele benzer konumda bulunan personele
önceden muvafakat verilmiş olması.
Buna göre idare aynı statüde ve aynı gerekçeyle muvafakat vermiş ise aynı durumda olan personele muvafakat vermemesi kural olarak eşitlik ilkesine aykırılık teşkil eder.
Ancak bu iki işlem arasında süre bakımından makul bir yakınlık bulunması gerektiği düşünülebilir.
Eşitlik ilkesinin çoğunlukla iptal isteminde diğer gerekçeleri destekleyici bir ilke olarak işlev gördüğü gözlemlenmektedir.
Aile Birliği: Anayasanın 41. maddesine göre Devlet aile birliğini korumakla yükümlüdür .
Bu hüküm, memurların eşlerinin veya ana babalarının ikamet ettiği yerde görev yapmalarına olanak sağlayacak bir nâkile muvafakat verilmemesi işleminin iptalinde önemli bir dayanak oluşturmaktadır.
Eğitim: Anayasanın 42. maddesinde, kimsenin eğitim ve öğretim haklarından yoksun bırakılamayacağı kurala bağlanmıştır. Farklı yönde kararlara rastlanmakla birlikte, memurun eğitim gördüğü yerde bulunan bir kadroya geçmelerine muvafakat verilmemesi işleminin iptalinde anılan madde önemli bir gerekçe oluşturmaktadır.
Kamu yararı ve hizmetin gereklerine aykırılık:
Her idari işlemin amacı kamu yararının teminidir, ancak bu yararın ne olduğu her hizmet özelinde tek tek incelenmelidir. Muvafakat vermeme işleminin, amacının hizmetin aksamasını engellemek olduğundan yukarıda bahsetmiştik.Ancak Danıştay kararlarına göre memurun,
- Daha üst bir göreve geçmesine,
-Öğrenimini gördüğü veya daha iyi kariyer olanaklarına sahip bir göreve geçmesine,
muvafakat verilmemesi işlemleri kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun değildir.
Buna göre kamu hizmetleri bir bütün oluşturduğundan memurun en verimli şekilde hizmet edeceğigörevde çalıştırılması kamu yararınadır.
Naklen atanma işlemine muvafakat vermeyen idarenin, nakli istenilen memurun hizmetine ihtiyaç duyduğunu nesnel verilerle ortaya koyması ve eşitlik ilkesi çerçevesinde hareket etmesi gerekir. Bunların noksanlığı muvafakat işleminin iptaline gerekçe teşkil eder.Diğer taraftan muvafakat verilmemesi işlemini dava konusu yapan memur, bu işlemin ihlal ettiği Anayasal ilkeyi ve/veya bu işlemin iptali –nakil işleminin gerçekleşmesi ile daha verimli şekilde hizmet edeceğini ve dolayısıyla işlemin iptalinin kamu yararına olduğu iddiasını somut verilere dayandırmalıdır.
NAKLEN ATAMA İŞLEM BASAMAKLARI
1- Geçiş yapılmak istenen kurumun personel /İnsan kaynakları genel müdürlüğüne/ daire başkanlığına, naklen geçiş yapılmak istediğine dair bir dilekçeyle başvurulmalıdır (Kurum bu başvuruya olumlu yanıt vermek zorunda değildir. Takdir hakkı vardır.
2- Geçiş yapılmak istenen kurum geçiş talebini kabul ederse, çalışılmakta olan kuruma muvafakat sorulacaktır.
3- Çalışılan kurumun muvafakat vermesi gerekmektedir.
4- Muvafakat verilirse, yeni kurum atama işlemini yapar.
5- Atamayı yapan kurum, çalışılan kuruma ilişik kesme yazısı yazar. (İlişik kesme yazısına rağmen, kurumlar bu yazıyı da bekletebilmektedirler. Kanunen, \"ilişik en geç 15 günde kesilir\" diye bir kural bulunmamaktadır)
6- Çalışılan kurum, ilişik keser. Kişiye tebliğ edilir. Tebliğ işleminden sonra, kurumdan ayrılıp atanılan kurumada göreve başlanılır.
Askeri Personel :
Subay-Astsubayların devlet memuru olarak kamu kurumlarına atanmak istemeleri halinde herhangi bir sınava girmelerine gerek yoktur. Askeriyedeki görevlerinden istifa etmiş olmaları şartıyla kamu kurumlarının açık olan kadrolarından durumlarına uyanlarına başvurabilirler. Ancak, başvurularının olumlu sonuçlanıp sonuçlanmaması başvurdukları Kurumun yetkilisine bağlıdır ve 10 yılı tamamlamadan Subay ve Astsubayların istifa etme hakları yoktur. Erken istifa durumunda tazminat ödemek zorundadırlar…
926 sayılı TÜRK SİLÂHLI KUVVETLERİ PERSONEL KANUNU
Madde 112 – (Değişik: 26/3/1982 - 2642/15 md.)
Muvazzaf subay ve astsubaylar subay ve astsubay nasbedildikleri tarihten itibaren fiilen 10 yıl hizmet etmedikçe istifa edemezler.(1)
Astsubaylıktan subay olanlar hakkında bu yükümlülük astsubay çavuşluğa nasıp tarihinden itibaren hesap edilir.
(22/5/2012 tarihli ve 6318 sayılı Kanunun 47 nci maddesi ile bu fıkrada yer alan “15 yıl” ibaresi “10 yıl” şeklinde değiştirilmiştir)
Bu durumda 10 yıllık hizmeti tamamlamadan ayrılmak durumunda tazminat ödeme zorunluluğu vardır.
İstifa edip tazminat ödendiğinde uygun bir kamu kurumuna yeniden açıktan atanmak için talepte bulunula bilinir.
Ancak Kamu kurumları talebe olumlu cevap vermek zorunda değildir.
Bir diğer yol ise istifa sonrası KPSS sınavı ile merkezi yerleştirmelerde bir kamu kurumuna atanmaktır.
Devlet Personel Başkanlığın Kamu Personeli Genel Tebliği ( Devlet Memurluğuna Alınma)
24.5.2013 tarihli ve 28656 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve Devlet Personel Başkanlığı tarafından hazırlanan Kamu Personeli Genel Tebliği (Seri No:4) ile yürürlükten kaldırıldı.
Kamu Personeli Genel Tebliğinde önceki tebliğde yer alan aşagıdaki hususlara yer verilmedi. DPB ca yapılan açıklamada;657 sayılı Kanunun 92 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan atamalara ilişkin mülga Tebliğde yer alan açıklamalarımızın hak doğurucu bir işlem gibi algılanması, bu kapsamdaki atamaların dayanağı gibi değerlendirilmesi ve yargı mercilerinde dava konusu edilmesi sebebiyle yeni Tebliğde bu hususlara yer verilmemiştir. denildi
Yürürlükten kaldırılan tebliğde yer alan madde:
6.Diğer Personel Kanunlarına Tabi Olanların Devlet Memurluğuna Alınmaları
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92 \'ci maddesinde “657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden kendi istekleri ile görevinden çekilmiş olanlar, bos kadro bulunmak ve gireceği sınıfın niteliklerini taşımak kaydı ile bu Kanuna tabi kurumlardaki memuriyetlere atanabilirler.” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm çerçevesinde, en az iki yıl çalışmış olup da görevlerinden kendi istekleriyle çekilmiş bulunan veya görev süreleri sona eren;
-926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanuna tabi subay ve astsubayların,
-4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanuna tabi sözleşmeli subay ve sözleşmeli astsubayların,
-3466 sayılı Uzman Jandarma Kanuna tabi uzman jandarmaların,
-2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununa tabi hakim ve savcıların,
-2547 sayılı Yüksekögretim Kanunu ile 2914 sayılı Yüksekögretim Personel Kanununa tabi profesör, doçent ve yardımcı doçentlerin,
657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memur olarak istihdamları; durumlarına uygun boş kadro bulunması ve hizmetlerine ihtiyaç duyulması halinde, başvuracakları kamu kurum ve kuruluşlarının takdirinde bulunmaktadır