Türkiye'nin uydu macerası, 1994 yılında Türksat 1B'nin yörüngeye fırlatılmasıyla başladı. Ardından 1996'da Türksat 1C ve 2001'de Türksat 2A devreye girdi. Sonraki süreçte, yerli üretim oranları giderek artırılan uydular geliştirildi. Geçtiğimiz yıl fırlatılan Türksat 6A, bu gelişmelerin en büyük başarısı olarak öne çıkıyor. Çeşitli testlerin ardından, bugün itibarıyla hizmet vermeye başlayacak olan Türksat 6A, Türkiye'nin uydu kapsama alanını 3,5 milyar kişiden 5 milyar kişiye çıkaracak ve 15 yıl süresince yörüngede görev alacak.Türksat 6A ile Türkiye, haberleşme uydusu üretebilen 11 ülke arasında yerini alırken, bu başarının arkasında ASELSAN, TUSAŞ, TÜBİTAK Uzay ve C2TECH gibi firmalar bulunuyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'na göre Türksat 6A, %80'in üzerinde yerlilik oranıyla ve 84 yerli ekipman kullanılarak geliştirildi. Temel işlevleri arasında televizyon yayıncılığı, internet hizmetleri, veri iletişimi, askeri iletişim ve mobil iletişim altyapılarının desteklenmesi yer alıyor. Bu sayede Türkiye'nin iletişim altyapısı güçlenirken, daha geniş bir kapsama alanı sağlanacak. Uydu, sivil ve askerî haberleşme ihtiyaçlarını karşılayarak Türkiye'nin stratejik iletişim kapasitesini artıracak. Mevcut haberleşme uydularına yedeklik sağlayarak Türkiye’nin uydu kapasitesini artıran Türksat 6A, teknolojik sürdürülebilirlik ve süreklilik açısından da önemli bir boşluğu dolduracak.
Türksat 6A, 4 Haziran 2024'te Antonov 124 uçağıyla ABD'ye gönderilmiş ve 9 Temmuz 2024'te Falcon 9 roketiyle uzaya fırlatılmıştı. Fırlatma sonrası yapılan ateşlemelerle uydu, geçici olarak 50 derece doğu yörüngeye oturtulmuş ve burada çeşitli testler gerçekleştirilmişti. Sonrasında, 12 günlük bir yolculuk ve yapılan ikincil ateşlemelerle, Türksat 6A nihai görev yörüngesi olan 42 derece doğu pozisyonuna geçiş yaptı ve burada da gerekli testlerini tamamladı.
Türksat’ın 31 derece, 42 derece ve 50 derece doğu yörüngelerinde Türksat 3A, 4A, 4B, 5A ve 5B haberleşme uydularıyla çalışmalarını sürdürdüğünü belirtmek gerekir. Türksat 6A ile birlikte Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya da kapsama alanına dahil olacak.
ASELSAN'ın Türksat 5B'deki işbirlikleriyle geliştirdiği Ku-Bant Almaç ve Ka-Bant LNA gibi milli ekipmanlar, firma tarafından Türksat 6A projesinde Ku-Bant ve X-Bant haberleşme görev yüklerinde de kullanılarak önemli bir adım atıldı. CTech ise bu projede telemetri telekomut ve mesafe ölçüm alt sistemlerinin geliştirilmesinden sorumlu oldu.
TÜBİTAK UZAY da Türksat 6A’nın tüm omurgasından sorumlu olarak projeye katkı sağladı. Uçuş bilgisayarı, HALE-1500 elektrik itki motoru gibi önemli bileşenlerin geliştirilmesi ve uyduya entegrasyonu gerçekleştirildi. TUSAŞ da uydunun yapısal, ısıl ve kimyasal itki alt sistemleri ile mekanik yer destek ekipmanlarının geliştirilmesinde rol aldı.
Teknik açıdan değerlendirildiğinde Türksat 6A, yaklaşık 8,4 kilovatlık güç kapasitesine sahip olup, 15 ila 16 yıl arasında hizmet verecek şekilde tasarlandı. Kullanılan haberleşme transponderleri tamamen yerli mühendislik ürünü olup elektromanyetik uyumluluk, güç yönetimi gibi birçok alt bileşeni de Türkiye’de üretildi. Böylece Türkiye, hem bir uyduyu üretme hem de bu uydunun çalışmasını sağlayan alt sistemler için önemli bilgi ve deneyim kazanmış oldu.